Süt üretiminde yüzde 10’luk kayıp

TÜİK verilerine göre süt ve süt ürünleri üretimi Eylül ayında önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,4 azaldı. Hayvancılık Kooperatifçiler Birliği Başkanı ve Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Simav, kaybın yüzde 10 olduğunu söyledi
TÜİK’in açıkladığı verilere göre, süt ve süt ürünleri üretimi Eylül ayında önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,4 azaldı. Üretim, Ocak-Eylül döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,7 düştü. Hayvancılık Kooperatifçiler Birliği Başkanı ve Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Simav, kaybın aslında yüzde 10’a yakın olduğunu, üreticinin sektörden uzaklaştığını kaydederek artan girdi maliyetlerinin üretimin azalmasına sebep olduğunu söyledi. KAYIP YÜZDE 10’A YAKIN Süt üretiminde büyük sıkıntıların olduğunu söyleyen Simav, en büyük sebeplerden birinin girdi maliyetlerinin artması olduğunu söyledi. Süt üretimindeki azalmanın sebeplerinden birisinin de hayvanların kesime gitmesi olduğunu aktaran Simav, ‘Süt talebi de artmaya başladı. TÜİK verilerine göre yüzde 5’e yakın bir kayıp var ama bu söylenenden daha fazla. Gerçekte baktığımız zaman yüzde 10’luk azalma olduğunu söyleyebiliriz. Dün birçok bölgenin katıldığı bir toplantı gerçekleştirdik. Bu toplantıda belirlenen süt fiyatına göre yem sanayicisi de fiyatını artıracak, artan süt fiyatı üreticinin cebine girmeyecek. Yine maliyetlere gidecek. Böyle bir kısır döngü gidiyor’ dedi. Üreticilerin sektörden uzaklaştığını vurgulayan Simav, ‘Sektörden çıkan bir daha sektöre girmiyor. Çünkü güvenemiyor. Süt veren hayvana kesime gönderen insan bir daha bu işe girebilir mi? En basiti benim çocuklarım bile yapmak istemiyor. Biz de yakında sektörden uzaklaşmak isteyeceğiz. Durum bunu gösteriyor. İthal de çözüm değil. Süt ürünü ne kadarıyla iptal edebilirsiniz? Yurtdışından yoğurt ithal edemezsiniz. Peyniri ithal edebilirsiniz ama onu da ithal etseniz de yerli üretimden çok daha pahalıya satmak zorunda kalırsınız. Buradaki çözümün mercii devlet. Devletin burada çiftçinin girdi maliyetlerini kontrol altına alması gerekiyor. Bu maliyetleri arttıran çiftçi değil, yem sanayicisi de değil. Maliyeti artıran devletin yapmış olduğu elektriğe, gübreye, mazota yapılan zamlar. Disipline ve terbiye edilmesi gereken sanki üreticiymiş gibi düşünülüyor ama biz değiliz. Hatanın en büyüğü bizde değil ilgili bakanlıklarda. Üretici burada çok afaki paralar kazanmıyor. Durum pek iç açıcı görünmüyor’ ifadelerini kullandı. ÖZEL/Dilan ERAY