AÜ Tıp Fakültesi Prof. Dr. Ertan Yılmaz, Antalya'da yaz aylarında özellikle tarımda uğraşan çiftçilerde cilt problemlerinin daha sık görüldüğüne dikkat çekerek, çiftçileri öğle saatlerinde çalışmamaları konusunda uyardı
AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertan Yılmaz, yaz aylarında özellikle çiftçilerde cilt problemlerinin daha sık görüldüğüne dikkat çekti. Yılmaz, tarımla uğraşan çiftçileri güneşin dik geldiği öğle saatlerinde çalışmamaları noktasında uyardı. Yılmaz, ‘Çiftçilerimiz yaz ayında tarlada çalışırken güneşten korunmak için geniş şapka takmalılar. Yapabiliyorlarsa çalışma saatlerinde düzenleme yaparak güneşin zararlı etkisi azaltılabilir. Sabah erken saatlerde çalışmaya başlayıp öğle saatlerinde dinlenme molası verebilirler. Akdeniz kültüründe yabancılarda siesta(Öğle aralarında verilen küçük aralarda dinlenmek) kavramı vardır. Öğle saatlerinde 4 saatlik bir ara verilir. Öğle saatlerinde çiftçilerin verecekleri ara güneşin zararlı etkilerinden korunmaları noktasında önemli olacaktır’ diye konuştu.
Yılmaz, ‘Aynı zamanda da çalışırken gelen hastalarımıza ter çeken, havalandıran ve naylon içermeyen kıyafetler giymelerini öneriyoruz. Aşırı terleme vücuttaki sıvı elektrolit dengesini bozar, vücut sıcaklığını etkiler ve sıcak çarpmalarına neden olur. Vücutta ve ciltte dermatolojik açıdan da estetik açıdan ciddi sıkıntılara yol açabilir’ dedi
GÜNEŞ KREMİ ÇÖZÜM DEĞİL
Yılmaz, bunların yanı sıra vatandaşların güneşin zararlı etkilerinden korunmak için güneş kremini çözüm olarak gördüklerine dikkat çekti. Yılmaz, ‘Güneşten koruyucu kremler güneşin zararlı etkilerinden korunmak için çözüm değildir. Bu tür kremler insanlarda yalancı bir güven duygusu yaratıyor. Güneş koruyucu kremlerinin de etkileri sınırlıdır. Güneşten kaçınmanın en etkili yolu güneşe çıkmamaktır. Güneşe çıkılması gereken bir durum olduğunda ise katı korunma metotları uygulanmalıdır. Bu konuda şapka, şemsiye ve uzun kollu giysiler temel korunma malzemeleridir. Herhangi bir yerden yansıyan güneş ışınlarının yüzümüze gelmesi ihtimaline karşı da güneş kremlerini önerebiliyoruz. Fakat burada özellikle vurgulamak isterim ki insanlar güneş kremini sürüp dışarı çıkıp istedikleri kadar güneşin altında gezebileceklerini düşünmemeliler. Çünkü güneş kreminin etkisi de bir yere kadardır. Koruyuculuk derecesi yüzde 100 olan bir ürün yoktur. Eğer cilt güneşe karşı duyarlıysa 5 dakikalık güneş bile lekelerinizin oluşmasına neden olabilir. O yüzden katı korunmam metotlarının uygulanması gerekir’ dedi.
DOKTORUNUZA DANIŞMADAN KULLANMAYIN
Güneş kremi kullanacak kişinin kremi 2 saatte bir kullanması gerektiğini belirten Yılmaz, ‘Güneş kremi yeterli miktarda sürülmelidir. Bazı hastalar ‘bende geçen seneden kalma güneş kremi var’ kullanabilir miyim diye bize soruyor. Bir yıl öncesinde alınmış kremin hala duruyor olması hastanın yeterli miktarda güneş kremi kullanmadığına işarettir. Günün uzunluğunu, güneşin tepede ne kadar kaldığını göz önüne alırsak günde en az 5 kere krem kullanmamız gerekir’ dedi. Güneş kremlerini de doktor onayı almadan kullanılmaması gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, ‘Güneş koruyucularının deriye sürülmesiyle içerisinde bulunan maddeler vücut tarafından emilir. Hiçbir krem masum değildir. Bu kremler ile ilgili 5-10 yıl sonra ‘şu hastalığa davetiye çıkarıyormuş’ şeklinde sözler duyabiliriz. Kana karışan yabancı maddeler olduğu sürece risk hep vardır. Bunların sonuçlarını yakın gelecekte zaman gösterecektir. O nedenle doktorun önerisine uygun davranmak gerekir’ diye konuştu.
Deniz TOPKAYA