TÜİK verilerine göre bu yılın ilk 5 ayında 4.3 milyon ton (geçen yıla göre 900 bin ton daha fazla) buğday ithalatı yapıldı. Türkiye buğday ithalatı yapan ülkeler arasında dünya birincisi oldu. Geçtiğimiz yıl bu durumu öngören CHP Antalya Milletvekili Özer, tarımın masaya yatırılması gerektiğini söyledi
TÜRKİYE buğdayda kan kaybetmeye devam ediyor. Geçen yıl 9.8 milyon ton buğday ithalatı yapan Türkiye buğday almak için 2.3 milyar dolar ödeyerek dünya buğday ithalatında birinci sırada yer aldı. 2020’ye ilişkin öngörüler durumun bu yıl daha da kötüleşeceğini gösteriyor. Greenpeace’in ABD Tarım Bakanlığı’nın Dünya Tarımsal ÜretimiNisan 2020 raporundan aktardığı verilere göre, Türkiye’de buğday ekilen alanın 2020’de 7.8 milyon hektardan 7.2 milyon hektara düşeceği öngörülüyor. Buğdayda Türkiye’nin kan kaybı 2020’nin ilk 5 aylık ithalat rakamlarına da yansıdı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre bu yılın ilk 5 ayında 4.3 milyon ton (geçen yıla göre 900 bin ton daha fazla) buğday ithalatı yapıldı. Türkiye’nin buğday ithalatındaki artış, makarna üretimine bağlanıyor. Son 18 yılda buğday üretimi yapılan 24.5 milyon dekar arazide artık üretim yapılmıyor. Geçtiğimiz yıl Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Aydın Özer bu durumu öngörerek uyarıda bulundu. Konuyla alakalı tekrar açıklama yapan Özer çiftçinin artık topraklarını terk ettiğini ve genç nüfusun da çiftçilik yapmadığını söyledi. Tarımla alakalı tüm sorunların masaya yatırılması gerektiğini vurgulayan Özer, pandemiden ötürü ülkelerin ellerindeki ürünleri depolarda tuttuğunu söyleyerek ‘Paramız zaten yok olsa da alacak ürün bulamayabiliriz’ dedi.
DAHA ÖNCE KONUŞULDU
Geçtiğimiz yıl Antalya Ticaret Borsası meclis toplantısında bu konu gündeme getirildi. Meclis Üyesi Yusuf Karasu ise geçen sene yağmurların çok yağmasından ötürü, buğday boylarının kısa kaldığını ve başakların küçük olduğunu açıklayarak, yüzde 50’ye yakın kayıp olacağı konusunda uyarıda bulundu. Yağmur çok yağdığından dolayı her yerde ot olduğunu söyleyen Karasu, çiftçiye mısır ekimi konusunda tavsiyerlede bulunduğunu söyledi.
ÖZER UYARDI
Konuyla ilgili CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer geçtiğimiz sene açıklama yaptı. Önümüzdeki yıl buğday rekoltesinin yüzde 30 düşük olacağını ön gören Özer, ‘Bunun yüzde 20’sini çiftçi buğday ekip de kazanamayınca nadasa bırakmış. Geriye kalan yüzde 10’luk kısım ise taban gübresi dediğimiz bir gübreyi kullanıyor. Ama o gübre pahalı olduğu için çiftçi, gübresiz ekim yapmak zorunda kaldı. Bu yüzden başak boyları çok küçük kalacak. Bu da rekolteyi çok aşağı düşürecek. Yani neredeyse yarıya yakın bir buğday ihtiyacı demek. Bu da buğday ithal edilecek demek oluyor’ demişti.
ÇİFTÇİLER ÇİFTÇİLİĞİ BIRAKIYOR
Konuyla alakalı tekrar açıklama yapan Vekil Özer, ‘Bizde makarna fabrikası çok fazla. Makarnalık buğday aldıklarını söylüyorlar. Bu da ithalatı arttırıyor. Yine de tahıl ülkesi olan Türkiye’nin dışardan bunu almaması lazım. Son 14 yılda Çiftçi Kayıt Sistemi’nden (ÇKS) 800 bin civarında üretici çıkmış. Son 14 yılda 2 Trakya büyüklüğünde ekilebilir arazileri çiftçi terk etmiş. Türkiye üretim değil ithalat cenneti haline dönüştürüldü. 2006 yılında Ak Parti hükümeti tarım yasası çıkardı. Yasanın 21’inci maddesinde milli gelirin yüzde 1’inin tarıma destek olarak verileceği yazar. Bugün itibarıyla çiftçiye kendi yasası ile ödemediği miktar 175milyar lira civarında. Türkiye’de çiftçiyi destekliyoruz diyorlar ama gerçek anlamda desteklenmiyor’ sözlerine dikkat çekti.
‘TARIM MASAYA YATIRILMALI’
Tarım Bakanlığı’nın bu durumu sadece seyrettiğine vurgu yapan Özer, ‘Çiftçinin hiçbir güvencesi yok. 14 yıl içerisinde nüfus yüzde 21 artmış ama üretim yüzde 13 düşmüş. Bu makasın kapanması gerekirken makas açılmış. Üreten bir toplumken tüketen olduk. Bu yüzden üretime önem verilmesi ve plan yapılması lazım. Üretim bazlı destekleme sistemi olmalı. Bir teşvik veriyorsanız olumlu sonucu olmalı. Türk tarımının masaya yatırılıp her türlü koluyla elden geçirilmesi lazım. Hayvancılık da öyle keza’ dedi.
KORONA ETKİSİ
Pandemi sürecinde gıdanın ne kadar önemli olduğunun görüldüğünü belirten Özer, ‘Rusya bize buğday satmıyor. Paramız olsa bile artık ithalat yapamıyoruz. Ülkeler kendi üretim fazlalarını bile depolarında bekletiyorlar. Çünkü pandeminin ne kadar süreceği belli değil. Herkes kendisini korumaya aldı. Bizim zaten paramız yok olsa bile hiç kimsenden hiçbir şey alamayız. Onun için üretime destek vermeliyiz, üretimi önemsemeliyiz. Çiftçileri, genç nüfusu tarlalara ekim alanlarına gönderebilmemiz için onların para kazanmasını sağlamamız lazım. Üretim maaliyetlerini aşağı düşürmek gerek. Tohumda, gübrede, ilaçta desteği arttırmak gerek. Çifçilerin üzerindeki yükü ne kadar azaltırsak herkes o kadar karlı olur’ açıklamasını yaptı.
Özel/Dilan ERAY