Toplumda sigorta bilinci gelişmiyor!

ANSAD Başkanı İbrahim Düzenli, toplumda sigorta bilincinin zayıf olduğunu belirterek, insanların zorunlu sigorta hariç diğer sigortaları yaptırmak istemediğine dikkat çekti.
ANTALYA Sigorta Acenteleri Derneği (ANSAD) Başkanı İbrahim Düzenli ile sigorta acentelerinin yaşadığı sıkıntılarını konuştuk. Antalya Ekspres Gazetesi’ne sektörün sorunlarını ve toplumdaki sigorta bilincini anlatan Düzenli, zorunlu sigortalar dışında sigorta yaptırmak istenmediğine dikkat çekti. Sigorta bilincinin zayıf olmasının nedenlerini anlatan Düzenli, ‘İnsanlarımız’bana bir şey olmaz’ mantığı ile hareket ediyor. Vatandaşın zorunlu sigortalara yönelmesi ve diğer kritik gerekli sigortaları daha az tercih etmesinin en önemli nedeni de maalesef sigorta bilincinin yetersizliği ve alım gücünün zayıf olmasından kaynaklanıyor’ diye konuştu.

-ANSAD ne zaman kuruldu?

18 Nisan 1992 tarihindesekiz kurucu üye önderliğinde kuruldu. ANSAD Türkiye’deki dördüncü sigorta acenteleri derneğidir.

-Derneğin kuruluş amacı nedir?

Amacımız ülke ekonomisinin güçlenmesinde önemli bir etken olan sigorta sektörüne Antalya’da faydalı olacak sigortacılar yetiştirmek, onların mesleki bilgi ve birikimlerini arttırmak için çalışmalar yapmak. Sigortacılığın ülkemizde gelişmesine katkı sağlamak ve sigortalılar ile sigortacıların bilinçlenmesi için çalışmalar yapmak. Derneğimizin 4 yıldır başkanlık görevini ben yürütüyorum.

-En büyük sıkıntınız nedir?

Elbette biz sigorta acentelerinin de birçok sorunu var. Bunların en önemlilerinin başında maalesef haksız rekabet geliyor. Özellikle son dönemde artarak bankaların ve finans kuruluşlarının faiz baskısı ile acentelerin müşterilerini elinden aldığını görüyoruz. Dev kuruluşlarla rekabet etmek zorunda kalıyoruz. Bu sistemde de bire bir iletişim ve maalesef sadece acentelerin sağlayabildiği poliçe tanzimindeki bilgilendirme kalitesi ikinci plana atılıyor.

-Vatandaşın sigorta yaptırmak istememesinin nedeni ne olabilir?

Toplumsal sigorta bilincinin zayıflığı, toplumda bana bir şey olmaz mantığından kaynaklanıyor. Sigorta şirketlerindeki çarpık rekabetten dolayı istikrarsız fiyat hareketliliği ve düşen komisyonlar da vatandaşı soğutuyor.Vatandaşın zorunlu sigortalara yönelmesi ve diğer kritik gerekli sigortaları daha az tercih etmesinin en önemli nedeni de maalesef sigorta bilincinin yetersizliği ve alım gücünün zayıf olması. Bugün hala sigorta tüketim hacmi bakımından ülkemizde kullanılmayan yüzde 60-65’lik kapasite var. Sigorta ekonominin, ticaretin ve yatırımların güvencesidir. Sigorta fon ve havuz büyüklüğü ülke ekonomisine önemli bir kaynaktır. Sigorta herhangi bir risk oluşması durumunda kaybettiğimiz maddi değerleri yerine koyma aracıdır. Bunu toplum bilincine yerleştirmemiz gerekiyor.

-2018 yılı dövizdeki dalgalanma ve buna bağlı olarak fiyat artışları sektörleri de olumsuz etkiledi. Sigortacılar bu durumdan nasıl etkilendi?Sigortacılar arasında rekabet yaşanıyor mu?

Sigortacılar arasında fazlasıyla rekabet var. Ülkemizde ekonomideki olumsuz gelişmeler bütün iş kollarını etkilediği gibi biz acenteleri de olumsuz etkiledi. Ticarette güven ortamının olmaması daha az risk alınmasını beraberinde getiriyor. Hepimiz korkuyoruz yaptığımız sigortanın parasını alamamaktan. Bununla beraber vatandaş da alım gücünün düşmesi sonucu kazancını öncelikle günlük temel ihtiyaçlarına ayırıyor.

-Önümüzdeki süreçte sigortacılık mesleğinde sizce ne gibi değişimler olacak?

Sektörde teknolojinin çok hızlı değişimi ile dijital sigortacılık hayatımızda daha çok yer alacak. Hepimiz zamana kendimizi uyarlamalıyız. Genç kuşak kardeşlerimize kendilerini çok iyi yetiştirmeleri şartıyla sigortacılığın çok güzel bir meslek olduğunu söyleyebilirim. Biz mesleğimizi çok iyi bilirsek teminatlarını, yönetmeliklerini, kurallarını ve ayrıntılarını bilir ve satış kabiliyetimizde varsa başarı kaçınılmaz.

-Son olarak sigorta ile ilgilenen okuyucularımıza tavsiyeleriniz neler?

Son olarak vatandaşımıza tavsiyem kendileri için sağlık, tamamlayıcı sağlık, işyeri, ev ve gelecekleri için bireysel emeklilik sigortalarını yaptırsınlar. Yeni emekli olan birine ‘kaç para maaş alıyorsun’ diye sorsunlar karar vermeleri daha kolay olur. Unutmasınlar ki günlük bir çay parasına deprem sigortasını, ev sigortalarını ve iki çay parasına sağlık sigortalarını yaptırabilirler. Sigortalarını mutlaka yetkili acentelerden yaptırsınlar, hasar olduğu zaman yolda kalıp perişan olmasınlar. Acenteler her daim müşterilerinin yanında, doğru poliçe yaparak onları güvence altına alırlar.

Röportaj / Deniz TOPKAYA