Antalya'da turizm sektörünün hareketlenmesiyle tarım sektörü de canlandı. Pandemi döneminde maliyetleri karşılamada zorlanan üreticinin para kazanmaya başladığını belirten Antalya Toptancı Hal Komisyoncuları Dernek Başkanı Hasan Ali Yılmaz, 'Bu yıl maliyetlerimiz yüksek olmasına rağmen üretici memnun. Turizm sektörünün canlanması Antalyalı üreticiyi kurtardı' dedi
Türkiye’nin örtü altı yaş sebze ve meyve üretim merkezi Antalya’da, üretilen sebze ve meyveler hem iç piyasaya hem yurt dışına gönderiliyor. Üreticinin bütün sezon büyük emekle yetiştirdiği ürünler, kent merkezinde bulunan ve Antalya’nın en büyük toptancı hali olan Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hal Kompleksi’ne getiriliyor. Buraya sabaha karşı gelen ürünler, komisyoncular tarafından teslim alınarak, o gün oluşan borsaya göre fiyatlandırılıyor. 144 komisyoncu, 400’e yakın da tüccarın bulunduğu halde ürünlerin yüzde 40’ı domates, yüzde 20’si biber grubu, diğer sebzeler ise yüzde 40’lık kısmı oluşturuyor. Geçen yıl pandemi nedeniyle durağan geçen turizm sezonunun bu yaz yeniden hareketlenmesi tarım sektörünü de mutlu etti. Üreticiler, otellerin yeniden ürün satın almaya başlamasıyla birlikte hasat ettiği ürünlerin bir bölümünü pazara götürmeden direkt otellere veriyor. 2022 yılının ilk 6 ayında 5 milyona yakın tatilcinin havayoluyla geldiği kentte oteller meyveden sebzeye, et ve süt ürünlerine kadar birçok ihtiyacını kentteki üreticilerden karşılıyor. Yalnızca Antalya’daki turizm tesisleri değil, yakın bölgelerdeki turizm destinasyonlarının çoğunluğu da sebze ve meyveyi Antalya halinden alıyor. Kentte sezonda 7 milyon ton yaş sebze ve meyve üretiliyor. Mayıs ve ekim aylarını kapsayan turizm sezonu boyunca 500 bin ton ürün de turizm tesisleri tarafından kullanılıyor. ‘SEKTÖRE CAN SUYU GELDİ’ Antalya Toptancı Hal Komisyoncuları Dernek Başkanı Hasan Ali Yılmaz, pandemi sonrasında sektöre can suyu geldiğini söyledi. Otellerin tarım sektörüne büyük katkı sağladığını belirten Yılmaz, ‘Otellerin tamamı dolu. Sebze üretimimiz geçen sene düşüktü, bu yıl maliyetlerimiz yüksek olmasına rağmen üretici memnun. Parasını kazandı. Turizm bir anlamda bizim için görünmeyen ihracat. Yurtdışına göndermişiz, tüketilmiş ya da buradaki otellerde yabancı misafirler için kullanılmış, bizim i çin bir farkı yok. Şu anda Antalya’da herkes kazanıyor’ dedi. Üretilen sebze meyvenin yüzde 10’una yakınının otellerde kullanıldığını kaydeden Yılmaz, ‘Turizm sektörünün canlanması Antalyalı üreticiyi kurtardı. Maliyetlerimiz iyice artmıştı. Turizmin canlanmasıyla birlikte çiftçi ekimini de rahatlıkla yapıyor. Fiyatlar bu süreçten sonra düşmez de artmaz da, bu şekilde seyredecek. Ancak bazı ürünlerde ufak tefek dalgalanma olabilir. Bu da normaldir’ diye konuştu. Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp de tarım sektörünün canlanmasından, üreticinin de kendisinin de memnun olduğunu söyledi. Girdi maliyetlerinin yüksek olduğunu belirten Alp, bazı ilaçların kilogram fiyatlarının 4 bin lirayı geçtiğini ifade etti. Antalya’da hem yayla hem de kent merkezinde topraksız tarımla domates üreten Arif Kayar, yüksek girdi maliyetlerinden dert yandı. Antalya’daki domates üreticilerinin çoğunluğunun kentteki turizm tesislerine ürün verdiğini belirten Kayar, ‘İstanbul’a 7 liradan giden domates otele 11 liradan verildi. Turizmciler gelip önce ürünü görüyor, sonra alıyor. Bu durum da tarım sektörüne hareket getiriyor. Sadece domates almıyor. Patlıcan, biber, kabak alıyor, diğer ürünlerden de alıyorlar. Turizmin hareketlenmesinin üreticiye çok faydası oldu’ dedi. Bir başka üretici Ömer Dalkıran da maliyetlerin yüksekliğine rağmen üreticinin ayakta kalmak için çalıştığını söyledi. Kentte otellerin tamamen dolmasına sevindiklerini belirten Dalkıran, ‘İhracat olursa çiftçi para kazanır. Bizim ürettiğimiz ürünün iç piyasada değerinde tüketilmesi mümkün değil. Otellerde boş yer yoktu. Çiftçinin ürettiği de otellerde tüketildi. Kalabalık olunca ürünler elde kalmadı. Üretim iyi oldu ve iyi fiyattan satıldı’ diye konuştu.