Dev Turizm İş Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, turizm işçilerinin hakları ve gelirleri konusunda 2019 yaz sezonundan da umutlu olmadığını söyledi
DEVRİMCİ Turizm İşçileri Sendikası (Dev Turizm İş)Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, turizmde işçilerin maaş, çalışma şartları ve sendikal hakları konusunda konuştu. Yahyaoğlu, 2019 yaz sezonunda turist sayısının arttırılmasının hedeflendiğini ancak çalışanların çalışma ve ücretlerinin iyileştirilmesi için herhangi bir adım atılmadığını dile getirdi. Yahyaoğlu, turizmin eğitimini alan kalifiyeli elemanların turizmden uzaklaştığını turizmde çalışan elemanlarından 2019 yaz sezonundan umutlu olmadığını söyledi.
-Turizm İş Sendikası olarak turizmde 2019 yılında beklentileriniz neler?
Ülkemizde siyasi bir kriz, Suriye, Amerika, Almanya, İngiltere, İran, Rusya gibi ülkelerle bir gerginlik, terör, sıcak savaş görüntüsü veren bir durum yaşanmazsa 2019 yılı turizm açısından iyi geçecek gibi görünüyor. Geçen yıl ülkemize 40 milyon turist geldi. Antalya’ya da 15 milyonu aşkın turist geldi yerli ve yabancı. İşverenler sezonda iyi kötü umduklarını buldu, ama işçiler yine mağdur oldu. Büyük yatırımlarla yönetilen yerlerde işçiler yine düşük, açlık sınırının altında ücretlerle çalıştırıldı.Sezon kapandıktan sonra işçiler yine askıya alındı. Turizm işçileri bu kış da işsizlik sigortasından yararlanamadı, tazminatlarını alamadı. Birçok otel kapandı, el değiştirdi, iflas etti. İşçiler buralarda hem ücretlerini hem de hak edilmiş geçmiş alacaklarını, kıdem, ihbar tazminatlarını alamadan kendilerini kapının önünde buldu. 2019’da da bu mantıkla giderse iyimser olmamız mümkün değil. Turizmin gelirleri büyüyebilir. Turizm bakanı diyor ki 50 milyon turist gelecek bu sene. 50 milyon turist gelirse işçilerin ücretlerinde 40 milyon turiste göre yüzde 20 bir artış olacak mı? Artan müşteri sayısı, artan iş yükü kadar turizm yüzde 20 kadar daha fazla işçi istihdam edecek mi? İşçilerine yüzde 20-10 gibi geçen senenin büyük krizinden kaynaklanan enflasyon oranında bir zam uygulayarak mı sezona başlayacağız yoksa yine ekonomik kriz var gerekçesi mi ortaya atılacak?
-Neden sendikalı olmuyor örgütlenmiyor turizm işçileri? Haklarını arama anlamında bir şey yapmıyor?
Sektörde çok hızlı bir işçi sirkülasyonu var. Bir otelde bir işçi bir sezonu tamamlayamıyor. Böylesine girdi çıktılarla sürekli işçi değişen bir otelde işçilerin örgütlenebilme imkanı da kalmıyor. İşçiler daha birbirlerini tanımadan, birbirlerinin adını dahi öğrenmeden iş yeri değiştiriyor. Bir başka yerde daha iyi bir iş buldukları ümidiyle ayrılıp gitme şeklinde gerçekleşiyor. Çünkü işçiler çalıştıkları iş yerinde çok kötü koşullarda çalışıyor. Çalıştıkları iş yerini sevip, orayı benimseyip ben burada uzun yıllar çalışırım ümidiyle bir iş yerine bağlanmaları mümkün olmuyor. Böyle olunca da yan taraftaki otelde biraz daha iyi bir iş bulduğunu düşünürse, bir arkadaşı ona ‘Bizim otel daha rahat, gel burada çalışalım’ derse bu sefer o otele geçiş yapıyor. Ya da işveren senin işinden memnun değilim deyip işçiyi kapının önüne koyuyor. Çünkü işçiden istenenler yasal sınırda istekler değil. 8 saat yerine 12 saat çalışmaları isteniyor. Ücret olarak bunun karşılığını alamıyor. İşçiler mobbinge, eziyetlere maruz kalıyor. Bütün bunlar karşısında işçilerin iş yerini sevme şansları hiçbir zaman olmuyor. Sendikalaşmadaki en büyük korkulardan biri de ‘İşveren sendikaya üye olduğumu duyarsa bizi kapının önüne koyar’ korkusu. İşveren işçiyi kapının önüne koymasa da sen zaten her sezon 3-4 tane oteli bırakıp gidiyor. İşverenin işçiyi kapının önüne koymasına gerek kalmıyor işçi kendi çıkarıyor.
-İşçi, sendikalı olmaya korkuyor dediniz. Sendikalaşan işçiyi işveren yasal olarak işten çıkaramıyor. İşçi peki bu yasal hakkını biliyor mu?
İşverenlerin sendikalaşmadan dolayı işçi çıkaramayacaklarını, bunun bir yasa ve anayasa suçu olduğunu işçiler ne yazık ki bilmiyor. İşveren onları işten çıkarmaya kalksa 16 aylık brüt ücret tutarında bir ceza tazminatı ödemek zorunda kalacak. Bu işverenin göze alacağı bir risk değil. 20-30 işçinin işten böyle çıkarılması neredeyse milyonlara varan rakamlarla ifade edilecek ek külfetler getirir işverene. Hiçbir işveren, personel müdürü, genel müdür böyle bir sorumluluğun altına girmeyi göze alamaz. İşçiler emeklerinin değerini bilmedikleri, çalıştıkları yerde neyi ifade ettiklerinin idrakinde olmadıkları için beni işten atarlar diye korkuyor. Geçen sene oteller bırakın elindeki işçileri işten atmayı, çoğu zaman eleman bulamadı.
-Turizm ve otelcilik mezunları turizm sektöründe artık çalışmak istemiyor. Sektörden kaçıyor diyorsunuz neden?
Yetişen elemanlar sektörden kaçıyor. Turizm Otelcilik Bölümü mezunları turizmde çalışmamayı tercih ediyor. Çalışma koşulları şu anda turizm sektörü insanca çalışılabilir, yaşanabilir bir gelir elde edilebilir ve sürdürülebilir bir yapı içinde değil. 5 ay çalışacak bir işçi 7 ay işsiz kalacak. Ne yapacak 7 ay işsiz kalan bir turizm işçisi Antalya’da? Hiçbir iş yapamaz. 7 ay işsiz kalan bir işçi 5 aylık kazancıyla 7 ay boyunca geçinmeye kalkarsa zaten asgari ücret aldı. Birikim yapamadı. Asgari ücret de açlık sınırının altında olduğu için bu mümkün değil. Turizm ve otelcilik eğitimi veren okullar boşuna. Turizmi insanca çalışılabilir bir hale getirmeye yönelik bir çaba da göremiyoruz. Defalarca Çalışma Bakanlığına, Turizm Bakanlığına, turizm işverenlerine gitmemize rağmen henüz bir değişim göremedik. Genç eğitimli işsizlerin bu kadar yüksek olduğu bir ülkede eğitimli eleman bulamıyoruz.
-Turizm işçilerinin 2019’dan şartların iyileştirilmesi anlamında umudu var mı?
Profesyonel turizmciler turizmi bilen arkadaşlarımız ümitli değil. Turizm ne yazık ki köylü işçi yarattı. Bir ayağı köyde tarımda, bir ayağı turizmde olan işçiler var artık sektörde. Gençler turizmde 5 ay çalışıp 7 ay memleketlerinde geçimlerini sağlıyor. Ne yazık ki turizm bu hale getirildi.
-İşçilerin sendikalı olup haklarını aramaları için bir çalışma yapıyor musunuz? Son zamanlarda ne yaptınız?
Biz sendika olarak ‘Ayrımsız Hukuk Desteği’ diye bir kampanya başlattık. Hangi sektörden olursa olsun bir işçi ‘Ben mağdurum, ne yapmalıyım’ diye sendikaya geldiğinde biz avukatlarımızla o arkadaşlara gereken her türlü desteği vereceğimizi taahhüt ettik. Arkadaşlarımız hakkını, hukukunu öğrenecek ve hakları için mücadele ettiklerinde haklarına erişebileceklerini görecekler.Uygulamayı 2 ay önce başlattık. İşçilerden talep de var. Gerek basın, gerek arkadaşlarımız vasıtasıyla çeşitli kanallardan işçilere kampanyamızı duyurmaya çalışıyoruz. 2019 yaz sezonuna başlarken daha da yoğun bir çalışmamız olacak.
-Antalya’da kaç turizm işçisi var?
600 bine yakın turizm işçisi var.
-Kaçak işçiler hakkında neler söyleyeceksiniz?
Turizmde kaçak işçi sorununu Çalışma Bakanı ile konuştum. Sigortalı işçi çalıştırma durumu kurumsallaşmış büyük iş yerlerinde bile nispeten uygulanıyor. Turizm sektöründe bizim tahminlerimize göre 2,5 milyona yakın insan çalışıyor. 1 milyon 700 bine yakını sigortasız işçilerin. Kaçak çalıştırılan Türkler yetmiyor bir de ucuz iş gücü olan ülkelerden Türkiye’ye ucuz iş gücü ithal ediliyor. Geçen sene Kırgızlar, Kazaklar, Azeriler, Ukraynalılar Türkiye’de kaçak olarak çalıştı. Ne zaman ki dolar yükseldi, 1250 liraya çalışan işçiler 1250 lirayla 400 küsur dolar alırlarken birden bire bu miktar 250 dolara düştü, o zaman işi bıraktılar. Böylesine trajikomik bir Türkiye’de yaşıyoruz ne yazık ki. Deniz TOPKAYA