Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı bugün Serbest Kürsü'de
Tank- Palet Fabrikasında yaşananların bir benzeri de Makine ve Kimya Endüstrisi’nde (MKE) yaşanmaktadır.
Cumhuriyet mirası fabrikalarımızı bugüne kadar 62 milyar dolar karşılığında yabancılara satanlar şimdi de bir vatan mirasını da yok pahasına özelleştirmeye çalışmaktadır.
MKE nedir?
Türk Silahlı Kuvvetlerinin silah, mühimmat, roket, araç ve gereç ihtiyaçlarını karşılamakla görevli kurumdur.
Kurum, Millî Savunma Bakanlığına bağlı bir kamu iktisadi teşebbüsüdür.
2020 yılı itibarıyla MKE Kurumu, Türkiye’nin en büyük savunma sanayi kuruluşları arasında 4. sırada bulunmaktadır.
Kurumun temelleri Fatih Sultan Mehmet’in 1400’lü yıllarda top dökümhanesinin kurdurmasıyla atılmıştır.
Peki, sürekli dilinden yerliliği ve milliliği düşürmeyenler, meclise getirdiği yasa tasarısı ile ne yapmayı amaçlamaktadır?
Şirketin Kamu İhale Kanunu başta olmak üzere çok sayıda kanundan muaf tutulacak. Ve TBMM tarafından denetlenemeyecek.
Mevcut personel ve yöneticiler devlet memuru kapsamından çıkarılıp (İş Kanunu) 4-A statüsüne geçirilecek. Mevcut personele sözleşme önerilecek ve adeta sahip oldukları statü ve hakları tamamen ellerinden alınacak.
Kurum personelinin memuriyet hakkı elinden alınarak kuruma vatandaş dahi olmayan ‘yabancı personel takviyesi’ yapılmasının önü açılacak. Böylece savunma ve güvenlikle ilgili ‘devlet sırrı’ niteliğindeki bilgiler tehlikeye yabancı personel eliyle tehlikeye atılma ihtimali doğacak.
Cumhuriyetin mirası olan göz bebeği işletimlerimiz sözde yerli ve milli iktidar tarafından yabancılara yok pahasına satılmaktadır.
Satılan her bir kurum, bu ülkenin emeğinin satılması demektir.
Fabrika ‘da alın terini döken emekçilerin geleceğinin satılması demektir.
Her şeyden önemlisi ülkemizin yarınlarının satılması demektir.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık