‘Uzaktan eğitim’in acısı ileride çıkacak

Psikolog Aysun Şeremet, uzaktan eğitim gören çocukların ailelerini uyardı. Şeremet yaşanan bu sürecin ilerde travmatik sorunlara yol açacağını söyleyerek tavsiyelerde bulundu
Pandemi sebebiyle uzaktan eğitime geçilmesinin öğrenciler üzerinde olumlu olumsuz birçok etkisi oldu. Uzman Klinik Psikolog Aysun Şeremet öğrencilerin bu sürede yaşadığı olumlu, olumsuz etkilere değinerek ailelere tavsiyelerde bulundu. Şeremet, uzaktan eğitim sürecinin çocuklar için beklenmedik bir durum olduğunu söyleyerek ileride travmatik ve gelecekte ciddi psikopatolojilere yol açabileceğini kaydetti. AİLELERE TAVSİYELER Psikolog Şeremet uzaktan eğitim süreci boyunca ailelerin dikkat etmesi gerektiği şeylere değinerek, ‘Aileler pandemi ve uzaktan eğitim sürecinde öncelikle çocuklarının kendini ifade etme ihtiyacına yönelik onları sabırla ve dikkatle dinleme, duygu ve düşüncelerini önemseme, aile ile birlikte geçirilen zamanların kalitesini artırma, duygusal çöküş yaşadıklarında onlara ayna olarak bunu yansıtma ve rehber görevi görerek gerektiğinde bir uzmandan destek almalarına yardımcı olma gibi öncelikli görevler edinebilirler. Ayrıca eğitimleri ile yakından haberdar olarak devam durumlarını takip edebilir, gerektiğinde öğretmenleri ile iletişime geçebilir, internet ve sosyal medya yerine evde akşamları oyun saati ile birbirlerini daha yakından tanıma fırsatı yakalayabilir onlara destek olabilirler. Yemeklerde ailece buluşarak o günü veya haftayı ya da gelecek hayalleri üzerinde konuşmalar yaparak bu süreçte yalnız olmadıklarını çocuklarına hissettirebilirler. Televizyondaki olumsuz ve sarsıcı, korkucu ve travmatik bilgilerden çocukları uzak tutabilirler. Yapılan araştırmalar evde aile ile birlikte yemek masasında düzenli oturan çocukların daha az davranış problemleri sergilediğini gösteriyor’ dedi. UZAKTAN EĞİTİMİN OLUMLU SONUÇLARI Uzaktan eğitimin olumsuz sonuçları olduğu gibi olumlu sonuçlarının da olduğunu söyleyen Şeremet, bu sonuçları tek tek sıraladı. Bu dönemde öğrencilerin öğrenme konusunda sorumluluk alarak kendi özgüvenlerini geliştireceğini söyleyen Şeremet, ‘Yurtta kalan öğrenciler aileleriyle daha fazla vakit geçirmiş oluyor. Servis-öğle yemeği gibi masrafların azalması, eğitimlerine gün içinde farklı kanallarla da devam edebilmek ve odasındayken dünyanın her yerine bağlanarak bilgi alabilmeleri, bazı web araçlarını daha iyi öğrenme fırsatlarının olması, kendilerine ayıracakları zamanın daha fazla olması sebebiyle ilgi, yeteneklerini keşfetmeleri için deneme şansları doğuyor. Ulaşımda harcadıkları süreyi ders çalışarak geçirebilmeleri gibi durumlar olumlu sonuçlar’ dedi. OLUMSUZ SONUÇLARI Uzaktan eğitimin olumsuz sonuçlarına da değinen Şeremet, eğitimde fırsat eşitsizliğinin olmadığını vurguladı. Öz denetimi zayıf öğrencilerin ya da aile takibi konusunda yetersiz öğrencilerin müfredatın gerisinde kalmaları, anlayamadığı noktaları öğretmenlerine sormaktan çekinmeleri ve öğretmenin bunu somut olarak görememesinden dolayı öğrenciye ulaşamadığını söyleyen Şeremet, ‘Öğrencilerde okul ortamı sadece bilgi alınan yer değil, aynı zamanda sosyalleşme ortamıdır ve pandemi ile bu durum ellerinden alındı. Akran desteği gibi arkadaşlarından ayrı kalmaları kendilerini yalnız hissetmelerine sebep oldu. Ayrıca bu süreçte yaşanan kayıplar ve hastalıklar motivasyonlarını da olumsuz etkiledi. Yaşanan teknik sıkıntılar sebebiyle dersten kopmaları da eğitimlerine sekte vuruyor’ şeklinde bilgi verdi. ‘KÖTÜ SONUÇLARA YOL AÇACAK’ Şu an içinde bulunulan durumun çocuklar için gerçekten beklenmedik ve alışması zor bir süreç olduğunu kaydeden Şeremet, ‘Belirsizlik, sağlık endişesi, sevdiklerini kaybetme korkusu belki de en çok onları etkiliyor. Bu stres, endişe ve korkuya şimdiden müdahale edilmez ve başa çıkma konusunda yardım edilmezse travmatik ve gelecekte ciddi psikopatolojilere yol açabilir. Ayrıca eğitimde uğradıkları bu duraksama ve düşen verimlilik çoğu öğrencide geri kalma ve akademik başarının düşmesine yol açacak gibi görünüyor. Aynı zaman da şu an yaşanan sorunların ilerdeki etkileri hakkında çocukların arkadaşlığa verdiği önemin artması ya da azalması, aile bağlarına, sağlığa, akraba ilişkilerine ve özellikle yalnız yaşayan bireylerde depresyon, obsesif kompulsif bozukluk gibi takıntılı davranışların artması durumlar da gözlenebilir’ diyerek uyarıda bulundu. ÖZEL/Dilan ERAY