Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Başkanı Mehmet Balık, dört kişilik bir ailenin aylık olarak sadece gıdaya 8.223 lira ayırması gerektiğini söyledi
BİRLEŞİK Kamu İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, Kamu – Ar’ın her ay düzenli olarak açıkladığı açlık ve yoksulluk verilerini paylaştı. Paylaşılan verilerde, yer alan bilgilere göre ‘Yetişkin erkek için 2.800, yetişkin kadın için 2.200, genç için 3.000 ve çocuk için ise 1.600 kalori beslenmeye ihtiyaç duymaktadır. Hesaplanan kalori miktarına göre sadece hayatta kalabileceği kadar gıda maddesi tüketebilmesi için yetişkin erkek için 2.401 lira, yetişkin kadın için 1. 885 lira gençler için 2.569 lira iken çocuklar için ise 1.368 lira aylık olarak harcama kalemi oluşmaktadır. Hesaplanan bu rakamlara göre; dört kişilik bir ailenin barınma, yakacak, yol ve kıyafet gibi yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak bir yana, aylık olarak sadece gıdaya 8.223 lira ayırması gerekmektedir. Asgari ücretin 5.500, en düşük emekli maaşının 3.500 ve öğretmen maaşının 10.360 lira olduğu ortamda dört kişilik bir aile açlık yolu ile ölüme terk edilmektedir’ dedi. AÇLIK TOPLUM NORMLARINI BOZACAK Kamuoyuyla paylaşılan bilgiler doğrultusunda açıklama yapan Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, yeterli beslenemeyen insanların olduğu bir toplumda toplumsal çöküş yaşanacağını vurguladı. Balık, ‘Yeterli beslenmenin elbette ki yaşamın en temel ihtiyacından olmasının yanı sıra sosyolojik ve psikolojik boyutlarının da olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçektir. Yeni nesil yurttaşlar yeterli bir şekilde beslenemediğinde toplumsal olarak büyük bir çöküşün başlaması, zekada gerileme ve fiziksel olarak güçsüzleşme kaçınılmaz olacaktır. Açlık ve yoksulluğun uzun vadede toplum normlarını ve ahlakını bozarak yozlaşmaya sebep olması kaçınılmaz bir son olarak yurttaşları beklemektedir’ dedi. TOPLUMSAL DÜZEN ETKİLENECEK İnsanların yeterli gıdaya ulaşamaması ve yaşanacak açlık sonucunda toplumsal düzenin sekteye uğrayacağına dikkat çeken Mehmet Balık, ‘Açlığın sebep olduğu fizyolojik sorunlar sayı belirtilemeyecek kadar çoktur. Hastalıklar, ölümler, iş gücü ve üretim kaybı, verimsizlik, zihinsel gelişim sorunları, ruhsal çöküntü, suç işleme ve şiddet kullanma eğiliminin artması bunlardan bazılarıdır. Açlık sorunlarını çözememiş toplumlarda iç huzurun sağlanması imkansız hale gelerek kalkınma ve gelişme yolunda uluslararası politikalarda rekabet edemez bir hale gelmektedir’ ifadesinde bulundu.
