Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. ParvanaSeyidova,vejetaryen anne adaylarının nasıl beslenmeleri gerektiği konusunda bilgi verdi.
HAMİLELİK döneminde, anne ve bebeğin gereksinimleri artmaktadır. Anne adayı bu dönemde protein başta olmak üzere daha fazla enerji ve besin öğelerine ihtiyaç duyarken yeteri oranda beslenememek bebek sağlığı bakımından da önemli bir sağlık sorunudur. Annenin yeteri kadar beslenememesi kilo kaybına yol açarken, anemi, diş çürükleri, kemik yapısının bozulması gibi hastalıklar da ortaya çıkabilmektedir. Hamilelik döneminde en sık rastlanan kabızlık sorunu yüksek posa oranı içeren vejetaryen beslenme ile büyük oranda giderilmektedir. Bebeğin sinir sisteminin gelişmesi bakımından hayati önem taşıyan folik asit desteği de vejetaryen beslenmede yüksek oranda bulunmaktadır.
SÜT VE YUMURTAYA AĞIRLIK VERİN
Kalsiyum ve B12 vitamini hamilelik döneminde hem anne hem de bebek sağlığı için önemlidir. Vejetaryen beslenen anne adaylarının gebelik süresince yeterli kalsiyum ve B12 vitamini almaları oldukça kolaydır. Yumurta, süt ve süt ürünleri tüketen vejetaryen anne adayları bu dönemde beslenme düzenlerine bu besinlerden bir veya iki porsiyon daha ekleme yapmaları yeterli olabilmektedir. Yeterli kalsiyum ve B12 vitamini alamayan anne adaylarının kemik ve diş yapılarında sorunlar yaşanabildiği unutulmamalıdır.
VİTAMİN VE MİNERALLERİ BESİNLERDEN ALIN
Vejetaryen beslenme şekli daha az kalori ve yağ içerdiği için kilo kontrolü daha kolay olmaktadır. Hamilelik döneminde anne adayları günde fazladan 300 kaloriye ihtiyaç duymaktadır. Gebelik süresince yeterli enerji alınmadığında, fetüs yeterli ağırlık kazanamayabilmektedir. Hamilelik döneminde yeterli folik asit, demir ve kalsiyum sağlayacak besin kaynaklarını bulmada zorluk çekilebilir. Doktor tavsiyesiyle kullanılan vitamin hapları bile yanlış beslenmenin olumsuz etkilerinin önüne geçemeyebilir. Vitamin ve mineralleri besinlerden temin etmenin en sağlıklı yol olduğu bilinmelidir.
TÜKETİLMESİ GEREKEN BESİNLER
Bebeğin sinir sistemi için mercimek ve narenciye: Folik asit, sinir ucu hasarlarını, beyin ve omurgalardaki ciddi anormallikleri önlemeye yardım eden bir vitaminidir. Hamileliğin 2. ve 3. ayından önce 400-800 mikrogram folik aside ihtiyaç duyulmaktadır. Sonraki aylarda günlük 600 mikrogram yeterli olmaktadır. Mercimek, narenciye, kuşkonmaz, brokoli, yeşil yapraklı sebzeler, domates suyu folik asit bakımından zengin besinlerdir.
Kemiklere süt ve badem takviyesi: Bebeğin ve anne adayının güçlü kemik ve diş yapısı için kalsiyum ihtiyacı bulunmaktadır. Kalsiyum aynı zamanda dolaşım, kas ve sinir sistemlerinin düzenli çalışmasına yardımcı olmaktadır. Eğer bu süreçte yeterli miktarda kalsiyum alınmazsa bebeğin ihtiyacı annenin kemiklerinden karşılanmaktadır. Günlük gerekli olan 1000 -1200 miligram kalsiyum, süt ve süt ürünlerinin yanı sıra; badem, ıspanak, kereviz, dereotu, tam buğday ekmeğinden temin edilebilir.
Yumurtayı unutmayın: Bebeğin gelişimi açısından hayati önem taşıyan protein; yumurta, süt ürünleri, yer fıstığı, soya, baklagiller ve kuruyemişte yüksek miktarda bulunmaktadır. Bunun yanında hücre bölünmesi ve protein sentezi için gerekli olan B12 sadece hayvansal gıdalarda bulunmaktadır. Bunun için yumurta, peynir ve süt ürünlerini tüketmek oldukça önemlidir.
Demir eksikliğini nohut ve pekmezle giderin: Hamilelikte kan değişimleri yadsınamaz bir gerçektir. Bu yüzden demire olan ihtiyaç her zamankinden 2 kat daha fazla olmaktadır. Tavsiye edilen günlük miktar 30-60 miligramdır. Pekmez, yulaf, nohut, kabak, börülce, bezelye, soya fasulyesi, ıspanak demir içeriği zengin bitkisel gıdalardır.
D vitaminsiz kalmayın: D vitamini, vücutta kalsiyumun emilimi için gereklidir. Vücutta güneş ışığı yardımıyla üretilmektedir. Pek çok süt ürünü, yumurta, mantar D vitamini ile zenginleştirilmiştir.
Çinko için bamya ve kuşkonmaz: Çinko eksikliğinin doğumda komplikasyon olasılığını arttırdığı bilinmektedir. Yapılan bazı çalışmalarda vejetaryen hamilelerde çinko düzeylerinin daha düşük olduğu görülmektedir. Ispanak, mantar, yeşil bezelye, bamya, kuşkonmaz gibi besin maddelerinde bulunmakla birlikte hayvansal gıdalardaki çinko daha etkili şekilde emilmektedir.