İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı bugün Serbest Kürsü'de
Kalabalık yerlerde yaşıyoruz. Her yerler kalabalık. Köyler, kasabalar, kentler. Ve bastığımız yerler şimdiden vasfını yitirmiş. Toprak bulmakta zorlanıyoruz. Doğal olanı bulamıyoruz. Beton ve petrol türevi olmuş her tarafımız. Sözde konforumuz ve rahatımız için tüm yapılanlar. Aslında hırsımız ve daha çok hırsımız için yapılanlar. Bunun yanında hayallerimiz var ama hepimizin. Doğayla iç içe yaşamak, sakin bir hayat sürmek, yiyeceklerimizi üretmek. Zamanı yavaşlatmak, tadına varmak. Bu süreçte de tabii ki herkesin ya bir sahil kasabası ya da bir dağ kasabası var, düşünde kurduğu ve bir gün kavuşmayı umduğu. Önünde bir dere olan, etrafında göz alabildiğine ağaçların olduğu bir ev. Önündeki taraçasında ahşap masa ve sandalyeleri, kitap okumaya ve çayın tadına varmaya yarayan, ‘Haydi Abbas, akşam diyordun bak oldu akşam,’ diyerek kadehlerin dostluğa, aşka ve barışa kalktığı akşamların yaşandığı, şiirlerin havada uçuştuğu bir ev. Rüzgar ıslığının ve kuş seslerinin birbirine karıştığı, bahçesinden bir şeyler toplayıp sofrana koyduğun, bulutların şekline isimler taktığın bir gök görebildiğin, çimenlerine ve toprağına yatağın gibi iç rahatlığıyla yattığın, yeşilin yeşil, mavinin mavi, kahverenginin kahverengi olduğu bir ev, bir kasaba. Öyle bir kasaba düşünün ki; Çığırtkanlık olmasın… İnsanlar siyasi, dini, kültürel ve sınıfsal gruplara ayrılmasın… Tüm bireyleri yoksulluk sınırının üstünde bir gelire sahip olsun… Yaşayanların tamamının iş ve sağlık ile ilgili gelecek kaygısı olmasın… Üretim odaklı bir ekonomik sistemi olsun… Yüksek öğrenim görmüş her genci iş bulabilsin… Kadın cinayetleri olmasın… Çocukları dövmek, taciz etmek olmasın… Hayvanları tekmelemek olmasın… Doğaya eziyet olmasın… Kasaba yararına toplanan paraların akıbeti meçhul olmasın… İnsanları, kanunlar karşısında eşit olsun, neyle suçlandıklarını bilmedikleri iddianameler ile günleri, ayları, seneleri kararmasın… Adalet sisteminin verdiği kararlar, vicdanları sızlatmasın… Yapılan tüm Kasaba yatırımları şeffaf ve denetlenebilir olsun… İnsanlar almadıkları hizmetin, geçmedikleri yolların, kullanmadıkları köprülerin bedelini ödemesin… Demokrasi olsun, özgürlükler olsun, gelir dağılımı adaletli olsun… Her kime olursa olsun, otlaklar, meralar tahsis edilmesin… Kaynaklar ekonomik gelişmeye harcansın… Ve her ne olursa olsun ki; yaşayanları ölümü düşünmesin… Ve her ne olursa olsun; çıkılan yol, refaha, mutluluğa, huzura çıksın… İlla ki sağlık olsun… Düşünün, düşünelim, böyle bir kasabada uyanmanın nasıl bir bayram olduğunu düşünelim. Ve büyük öndere, Mustafa Kemal Atatürk’e kulak verelim; ‘Umutsuz durum yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.’ Ben de böyle bir kasabada yaşama umudumu hiç yitirmedim. Umarım 2021 yılı hepimize böyle bir kasabada yaşama imkanı sağlar. Kalın sağlıcakla… İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Mustafa BALCI
