Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, bugün Serbest Kürsü'de
Hepinizin bildiği gibi asgari ücret 8500 TL olarak açıklanmıştır. Ülkenin bu ekonomik şartlarında asgari ücretin alım gücü açısından yüksek olmadığını hepimiz bilmekteyiz.
Asgari ücrete yapılan artış sonrası ortalama memur maaşlarına baktığımızda, asgari ücret ile memur maaşlarının neredeyse eşitlendiğini görmekteyiz.
2010 yılında asgari ücret 576 TL iken, ortalama memur maaşı asgari ücretin 3 katıydı. Günümüzde ise yeni açıklanan asgari ücret ile ortalama memur maaşları eşit seviyeye gelmiş, emeklilerin ücretleri ise asgari ücretin dahi altında kalmıştır.
Sorun asgari ücretin çok artırılması değil, kamu çalışanları ve emeklilerinin ücretlerinin komik ve acınacak artışlara maruz kalmasıdır.
Kaldı ki bağımsız araştırma şirketlerinin yapmış olduğu enflasyon TÜİK’in rakamlarının çok üzerindedir. TÜİK rakamlarının dahi altında kalan artışlar kamu çalışanlarının ve emeklilerinin alım gücünü eritmiştir.
Son yapılan toplu sözleşmeye göre ikinci altı ay için Temmuz ayında kamu çalışanları ve emeklileri için sadece yüzde 7’lik artış yapılmış, ikinci altı ayda TUİK enflasyonu yüzde 15,4 olmuştur.
Bağımsız araştırma şirketi olan ENAG’a göre ise altı aylık enflasyon yüzde 38.57 olmuştur.
2015 yılı asgari ücretin üç katı maaş alan bir öğretmen bugün aynı orana göre yüzde 133 zam oranı ile 25 bin 367 lira maaş alması gerekmektedir.
Yıllarını bilime adamış bir profesör 2015 yılında 6,4 kat asgari ücret alırken bugün aynı yaşam şartlarını elde edebilmesi için yüzde 147 oranında maaş zammı alarak 54 bin 383 lira maaş alması gerekmektedir.
Açlık sınırının neredeyse üçte bir oranında maaş alan en düşük emekli aylığı en azından açlık sınırına çekilerek Kamu-Ar verilerine göre 9 bin 59 liraya yükseltilmelidir.
Ayrıca; yıllardır seçim kazanma kozu olarak kullanılan milyonlarca sözleşmeliye kadro sözü bir an önce yerine getirilmelidir.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık