Arabulucu Avukat Mustafa Taşbaş, 2018 yılı başından itibaren iş davalarında zorunlu hale getirilen arabuluculuk sistemi ile ilgili bilinmeyenleri anlattı.
Arabulucu Avukat Mustafa Taşbaş arabuluculuk hizmeti hakkında bilgiler verdi. Taşbaş, 2013 yılında uygulamaya konulan 2018 yılının başında da iş davalarında zorunlu hale getirilen arabuluculuk hizmetinin zamandan kazanmanın en hızlı yolu olduğunu söyledi. Taşbaş, arabuluculuğun toplum tarafından pek bilinmediğine dikkat çekerek, arabuluculuk hizmeti ile tarafların sorunlarına en kısa yoldan ve herhangi bir ücret ödemeden ulaştıklarını söyledi.
– Arabuluculuk nedir?
Arabuluculuk tarafların kendi ortak kararları ile aralarındaki uyuşmazlıklara son vermesidir. Taraflar bu anlaşmayı arabulucunun huzurunda yapıyor.2013 yılında Arabuluculuk Türk hukuk sistemine dahil oldu. 2013 yılından 2018 yılına kadar arabuluculuk hizmeti tarafların kendi isteğine bırakılmıştı. Taraflar isterse aralarındaki uyuşmazlığı arabulucu eşliğinde çözüyorlardı. Tarafların isteğine bırakılması arabuluculuk hizmetinin ağır işlemesine neden oldu. 2018 yılının başından itibaren Adalet Bakanlığı arabuluculuk hizmeti hakkında bir değerlendirme yaptı. Adalet Bakanlığı yaptığı değerlendirmeler sonucunda da 2018 yılı başından itibaren de 3625 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu(HUAK) kanunla hukuk uyuşmazlıklarında yani iş davlarında arabuluculuk zorunluluğu getirildi.
– Arabuluculuk neden sadece iş davalarında zorunluluk haline getirildi?
Türk yargı sisteminde mahkemelerin büyük çoğunluğunu iş davaları oluşturuyor. 2625 sayılı hukuk uyuşmazlıkları kanununda arabuluculuk kanunu ve iş mahkemeleri kanununda değişiklik yapıldı. Devletimiz iş davalarında arabuluculuk hizmetini zorunlu hale getirerek pilot uygulama başlattı. Yapılan değişiklikle işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkların mahkemeye taşınmadan önce bir arabulucu huzurunda çözüme kavuşturmayı ya kavuşturmama şart haline getirildi. Bugün herhangi bir işçi işten çıkarıldığında ya da işçi haklı sebeplerle kendi iş akdini sona erdirdiğinde haklarını alabilmek için arabulucuya başvuruyor. Aynı zamanda ortada hiçbir sebep yokken işçi işten ayrıldığında ya da işçi iş yerindeki eşyalara zarar verdiğinde işveren işçiden zararını tazmin etmek için arabulucuya gidiyor. İşçi ya da işveren alacaklarını alabilmek için doğrudan dava açamıyor. Önce arabulucuya başvurmak zorunda.
– Arabuluculuğun işleyişi nasıl oluyor?
Bütün adliyeler içerisinde arabuluculuk büroları oluşturuldu. İşçi ya da işveren alacaklarını almak için mahkemeye başvurmadan önce adliyelerde bulunan arabuluculuk bürolarına giderek başvuruyor. Sıkıntısını anlatıyor. Sistem otomatik olarak eğitim almış bir arabulucuya davayı gönderiyor. Arabulucu tarafları müzakereye davet ediyor. Taraflar gelirse arabulucu almış olduğu eğitimler çerçevesinde tarafları anlaştırmaya uzlaştırmaya çalışıyor. Biz buna müzakere diyoruz. Müzakere sonrasında eğer taraflar anlaşırlarsa bir anlaşma tutanağı tutuyor arabulucu. Taraflarla birlikte arabulucu da imzalıyor. Hatta taraflar müzakereye kendi avukatları ile de katılabilir. Kanuna göre her iki tarafın avukatları müzakereye katılıp anlaşırlarsa anlaşma tutanağı mahkeme kararı hükmünde oluyor. Doğrudan icra edilebiliyor. Taraflar gidip sulh mahkemesine müracaatını yapabiliyor. Ardından da 2-3 yıl sürecek dava sürecini atlayarak doğrudan icra takibine başlayarak hakkını hızlı bir şekilde arayabiliyor. Bunun dışında ihtiyari(kendi istekleri) arabuluculuk var. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri her davada olabiliyor. Ceza davaları mahkeme kararları gerektiren bazı davalar hariç. İsim değiştirme, veraset ilanı gibi.
– Arabuluculuk hizmetinin amacı nedir?
Bana göre esas amacı toplumda barış iklimini sağlamak. Ülkemizde taraflar davalık olduğu zaman adliyenin köşesinden biri girer diğer köşesinden de öteki girer. Düşman gibi bakarlar. Ama arabuluculuk müzakeresinde taraflar bir araya geliyor. Aralarındaki sorunu çözdükten sonra tokalaşıp helalleşip ayrılıyor. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte taraflar birbirlerinin düğünü gibi özel günlerine katılabiliyor. Davalık olsaydı hiçbir özel günlerinde yanlarında olmazdı. Diğer ve en önemli amacı da tıkanan yargı sistemini rahatlatmak.Adalet Bakanlığı diğer uyuşmazlıklarda da arabulucuyu zorunlu hale getirirse mahkemelerin yükü önemli ölçüde azalacak. Mahkemelerin yükü fazla olduğu için hakimler dosyalara gereği gibi eğilemiyor. Tarafları istedikleri ölçüde dinleyemiyor. Durum bu şekilde olunca da davalarda gözden kaçan şeyler olabiliyor.Bir mahkeme 60 dosya ile davaya çıkıyor. Ama arabuluculuk yaygınlaştığı zaman dosya sayısı önemli ölçüde azalacak ve hakimler de davalar ile daha çok ilgilenme şansına kavuşacak.
– Antalya’da kayıtlı kaç arabulucu var?
Antalya’da arabuluculuk eğitimi almış iş hukukunda uzmanlık sertifikasını almış 200’ü aşkın arabulucu var. Ama şuanda aktif olarak 190avukatarabuluculuk yapıyor.
– Antalya arabuluculuğu biliyor mu?
Antalya kamuoyunun geneli bana göre arabulucudan haberdar değil. Arabuluculuğun tanıtımı konusunda birtakım çalışmalar yapıldı. Ama tam anlamında tanıtılamadı. Bunun da bir takım sebepleri var. İş dünyası henüz benim gözümden arabulucuya hazır değil. Alışılagelmiş bir yapı var. Adaletin kestiği parmak acımaz düşüncesiyle herkes sorununu mahkemeye taşıyor. Arabuluculuk kültürünün yerleşmesi gerekiyor.
– Arabuluculuğun başka ne gibi faydası var?
Taraflar mahkemeye müracaat ettiği zaman harç, masraf, gider avansı adı altında 600-700 TL civarında masraf ödemek zorunda dava açabilmek için. Yatırılan para dava sürecinde takılı kalıyor. Dava 2-3 yıl da sürebiliyor. Yatırdığı parayı almak için yıllarca bekleyebiliyor. Arabuluculuk hizmeti almak için başvuru yaptığında başvuru için taraflar para ödemiyor. Taraflar doğrudan arabuluculuk bürosuna müracaat edebiliyor. Taraflar anlaşırlarsa asgari ücret tarifesine göre arabuluculuk parası ödeniyor. Taraflar arabulucu aracılığıyla anlaşamadığı takdirde hiçbir ücret ödemiyor. Arabulucunun bedelini devlet ödüyor. Tarafların cebinden para çıkmadan çözüme ulaştırabilme imkanına arabulucu vasıtasıyla ulaşabiliyor. En büyük faydası kısa zamanda sorun çözüme ulaşıyor. Bir dava yıllarca sürerken arabulucuda 3 hafta gibi kısa bir sürede sorun çözüme ulaşıyor. Mahkemelerin yükü de azaldı.
Bu yıl Antalya’da arabuluculuğa kaç başvuru oldu?
5 bin 800 başvuru yapıldı. 4 bin 671 dosya arabulucu ile çözüldü. Bin 129’u mahkemeye taşındı. Yani arabuluculuk bugüne kadar davaların yüzde 90’nını çözdü. Başvuruların çoğu iş davaları.
Antalya kamuoyunun özellikle iş adamlarının arabuluculuk kurumuna önem vermelerini istiyoruz. Uyuşmazlıkların mahkemeye taşımadan önce bir arabulucu huzurunda çözmeye çalışsınlar. En azından arabulucu kurumunu tanımaya çalışsınlar ve arabuluculuk hizmetinin yaygınlaşması için çaba göstermelerini istiyorum. Çünkü arabuluculuk hizmetinde taraflar kendileri karar veriyor. Tarafların yerine bir başkası ya da hakim karar vermiyor. Kendi verdikleri kararın da sonuna kadar arkasında duracaklardır diye düşünüyorum. (Deniz TOPKAYA )