Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Uygulamamızı İndir

Aşılamaya geç kalındı

Aşılamaya geç kalındı

Bakan Selçuk'un şubat ayında öğretmenlerin aşılanmasına başlanacağını açıklamasının ardından ikinci bir tartışma daha yaşandı. Eğitimcimler öğretmenlerin aşılanması için geç kalındığı görüşünü savunuyor
SAĞLIKÇILARDAN sonra eğitime başlanması için öğretmenlerin de Şubat ayında aşılanması kararı verildi. Eğitimciler ise öğretmenlerin aşılanmasına geç kalındığı görüşünü savunuyor. Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez, ‘Öğretmenler 28 gün sonra yapılan ikinci doz aşıyı olmadan eğitime başlayacaklar. Bu da öğretmenlerimiz için büyük bir sıkıntı’ dedi. Eğitim İş Şube Başkanı Sadık Acar, ise ‘Aşılama için geç kalınan öğretmenlerin, öğrencilerle iç içe olması, hayati risk teşkil edecek. Bu durum sadece öğretmenlerin ve öğrencilerin değil toplum sağlığını tehlikeye atacak’ dedi. TOPLUMUN BEKLENTİLERİNE AYKIRI Sadece Milli Eğitim Bakanı’nın açıklaması doğrultusunda bilgiye sahip olduklarını Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez, ‘1 Mart’ta ilkokulların, okul öncesi eğitimin, sekizinci sınıfların ve 12’inci sınıfların eğitime başlayacağı da açıklandı. Şubat ayında öğretmenler aşılansa dahi, birinci aşıdan 28 gün sonra ikinci aşının yapılması gerekiyor. İkinci aşıdan da en az 3 hafta sonra bağışıklık oluşuyor. Dolayısıyla eğer 1 Mart’ta okullar açılacaksa, öğretmenlerimiz aşı işlemleri tamamlanmadan okula başlamış olacak. Bizim önerdiğimiz bu değildi. Bu dönem eğitime başlanırsa öğretmenler aşılanmamış olarak süreç işlenecek. Bu toplumun da beklentilerine aykırı bir durum. Toplum sağlığını dikkate aldığımız zaman zincirin kırılması gerekiyordu. Tüm bilim insanlarının söylediği buydu. Bilim Kurulu’nun da önerdiği, öğretmenlerin eğitim başlanmadan aşılanmasıydı’ açıklamasını yaptı. AŞI DIŞINDAKİ SORUNLAR Tek konunun aşı olmadığını vurgulayan Sönmez, ‘Aşı dışında da eğitim öğretimin pandemiye uygun açılması için yapılması gereken başka hazırlıklar var. Örneğin okullarda seyreltilmiş sınıflar açılmalıdır. Bizim için öğrencilerimizin sağlığı da çok önemlidir. Biz sadece kendi sağlığımız açısından değerlendirme yapmıyoruz. Birçok önlem alınması gerekir. Dezenfektan ihtiyacı olan okulların ihtiyaçların karşılanması, okullara ödenek aktarılması, yine kantinlerin kapalı alanlarının pandemi kurallarına uygun şekilde düzenlenmesi, ateş ölçümlerin yapılacak şekilde okula girip çıkılması gibi birçok sorun yaşanıyor. Bu tedbirlerin hepsinin alınması gerekir. Antalya şubesi olarak yaptığımız bir araştırma var; buna göre okulların yüzde 60’ına yakınında 2’den daha az personel çalışıyor. Dolayısıyla bu yeterli değil. Bu ihtiyaçların karşılanması lazım. İŞKUR’dan ve diğer alanlardan bu sağlanabilir. Seyreltilmiş sınıflarda, sınıfları böldüğümüz zaman bütün müfredat işlenecek şekilde planlama yapılacak olursa, bölünen sınıflara öğretmen ihtiyacı ortaya çıkacak. O yüzden atama yapılması lazım’ diyerek sağlıklı bir ortamın yaratılmasını bir an önce istediklerinin altını çizdi. ‘ENDİŞE VERİCİ’ Gerekli önlemler alınmadan okulların açılmasının aykırı olduğunu vurgulayan Eğitim İş Şube Başkanı Sadık Acar, ‘Eğitim-İş olarak, yüz yüze eğitime büyük önem versek de, ülkede her gün 200’e yakın insanımızı canından eden salgın tehlikesi varken, bu adımın gerekli önlemler alınmadan atılmasını toplum sağlığına aykırı buluyoruz. Yaklaşık bir yıldır ‘Kapatılan köy okulları onarılarak açılmalı’ diyen ve bu öneriyi MEB’e de ileten bir sendika olarak internet altyapısı bulunmayan, yoksulluktan dolayı teknolojik cihaz sıkıntısı çeken ve uzaktan eğitime bir türlü dahil olamayan köylerdeki okulların açılmasını olumlu bulsak da, Erdoğan’ın açıklamalarında endişe verici hususlar da var. Aşılama için geç kalınan öğretmenlerin, öğrencilerle iç içe olması, hayati risk teşkil edecek. Bu durum sadece öğretmenlerin ve öğrencilerin değil toplum sağlığını tehlikeye atacak’ dedi. ÖZEL/Dilan ERAY

Haber Muhabiri: Mehmet USLU