‘ATAV Pandora’nın kutusunu açtı!

ATAV'ın kadın başkanı Yeliz Gül Ege, ATAV bünyesinde bulunan ve Dünya Kongre Birliği ICCA üyesi olan Kongre Bürosu'nun kentin tanıtımında önemli bir misyonu olduğunu belirtirken, kongre turizminin de altını çiziyor. İlle de tanıtım diyen Ege, bakın ne diyor; 'Bu kent kongre turizminde uykuya dalamaz. Böyle bir lüksü yok.'
ANTALYA’NIN tanıtımı ondan soruluyor. Tanıtım denildiğinde yıllardır akla ilk gelen kurumdur hiç kuşkusuz Antalya Tanıtım Vakfı ATAV. Profesyonelce düşünür, planlar ve kentin tanıtımı ile ilgili projeleri hayata geçirir. İşte bu saygın kurum, bir yılı aşkın süredir sektörün yakından tanıdığı dinamik ve üretken bir isim olan Yeliz Gül Ege’ye emanet. Antalya’nın tanıtımını kadın gözüyle süzen Başkan Ege, projelerinde ağırlıklı olarak ‘Bu kentte kadın var’ imajını öne çıkarıyor. Özellikle de, ATAV bünyesinde oluşturulan ve kendisinin öncülük ettiği Antalya Kadın Müzesi bu noktada kentin vitrini konumunda. Ve yine ATAV bünyesinde bulunan Kongre Bürosu da kentin tanıtımında önemli bir misyon.

1996 yılında kurulan Antalya Tanıtım Vakfı ATAV, gerçekten Antalya’da yeterince tanınıyor mu? İmza attığı projeler, yaptıkları, yapacakları biliniyor mu? Peki ATAV Başkanı Yeliz Gül Ege, kurumu istediği kıvama getiriyor mu, aklında neler var? Konuğu oldum Ege’nin. Antalya’nın tanıtımı için planları, hayalleri var, çıtası çok yüksek. Ve de şu andaki güncel projelerini anlatıyor Ege, ‘Kaşıkçı Elması’ benzetmesiyle. ‘Projemiz, antik çağda kadın baş ve saçlarının sergilenmesi. Önce Antalya da bir lansmanla tanıtıp, sonrasında projeyi Avrupa’ya taşıyacağız’ derken. Başkan Ege’ye göre, Antalya’nın tanıtımı önce Antalyalıya yapılmalı, bilinmeyenler tanıtılmalı. ATAV’da misyonu gereği bunu yapabilecek yegane kurum. İşte sorularım ve Başkan Ege’nin yanıtları.

– ATAV’ın bir yılı aşkın süredir patronusunuz. Aklınızda neler var?

‘ATAV’ın 1996’dan bu yana devam eden projeleri var, ATAV’la bütünleşen projeler. Bunlardan öne çıkanı ise yıllardır süre gelen ‘Memleketim Antalya Takvimi’.On bir yılı aşkın süredir çıkarılan takvimin teması, her yıl farklıdır. Ancak bu temalar Antalya’nın bilinmeyen taraflarını içerir. Bu yılki temamız ise, ‘Toprağına beklenenler ve kavuşanlar’. İşte tam burada Antalya’nın arkeolojik değerlerini öne çıkarıyoruz. 19’ncu yy. öncesi Antalya’dan yurt dışına götürülmüş olan tarihi eserleri, halen yurt dışında olan ve getirilenleri bu yıl ki, takvimde buluşturduk. Bu tamamıyla tarihi mirasımıza dikkat çekip, arkeolojik bilinci geliştirmeyi amaçlıyor. Şunu da belirtmek istiyorum, söz konusu bu tema, yurt içi ve yurt dışı basında çok ilgi gördü. Bu çalışmamız ile UNESCO’nun halen devam eden ‘ Tarihi eserlerin bilinçsizce ve izinsiz el değişimine dur de’ projesine de Antalya olarak sahiplendiğimizi göstermiş olduk’. Bu takvim projesinin devamı niteliğinde, Antalya Hava Limanı Dış Hatlar terminalinde yolculara , tarihi eserlerin ait oldukları topraklarda bulunmasına yönelik anket düzenleyip, yanıtlayan turistlere de Elmalı Hazinelerinden Antalya ruhu sikkeler hediye edeceğiz. Bu arada yine ait oldukları topraklardan çıkarılan bazı anıtların replikasını da Dış Hatlar terminalinde sergileyeceğiz.Amacımız bu toprakların tarihi zenginliklerini tanıtmak.’

‘VE BİR DİĞER SICAK PROJE’

‘İkinci bir önemli çalışma ise, 2015 yılında ATAV bünyesinde kurmuş olduğumuz Antalya Kadın Müzesi ile ilgili. Antalya’da yaşamış veya yaşıyor olan ve ilklere imza atmış kadınların röportajlarıyla oldukça kapsamlı bir bellek çalışması yapıyoruz. Böylece, bu kentte başarılı kadınların olduğunu İngilizce ve Türkçe olarak sanal müzemiz ile tüm dünyaya yayıyoruz. Bilindiği gibi Antalya Kadın Müzesi, Dünya Kadın Müzeleri Birliği’ne üyedir. Ve Türkiye’nin İstanbul’dan sonra, ikinci sanal müzesidir. Ayrıca, ‘Bu kentte kadın var’ konulu sergiyle şu ana kadar yapılmış olan röportajları AKM’de kent halkıyla buluşturduk. Antalya Kadın Müzesi, yerelde başarılarını ortaya koymuş kadınların başarı hikayelerini topluma aktararak, gelecek nesillere rol model olmalarını amaçlamıştır.’

YÖRÜK KÜLTÜRÜNDE KADIN

‘Ve bir diğer önemli çalışma. Yörük kültürünün bu coğrafyadaki hakimiyeti ve Yörük kültüründe kadının adeta çadırın direği rolünü anlatmak amaçlı bir ‘Yörük Gelini’ sergisi yaptık. Sergiyi, Antalyalı moda tasarımcısı Deniz Koparal’ın ‘Duvaktaki Bereket’ isimli enstalasyonu ile sergiledik. Ve de Antalya Olgunlaşma Enstitüsü’nün 30 yıl önce diktiği Yörük gelinleri kıyafetlerini, Antalyalı iş kadınlarının mankenliğini yaptığı defilelerle yurt içi ve yurt dışında sergiledik. Bu yıl gerçekleştirdiğimiz organizasyon, Uluslararası Berlin Turizm Fuarında da çok ses getirdi.’

KAŞIKÇI ELMASIMIZ

‘Şu andaki güncel projemiz, hatta Kaşıkçı Elmasımız olan antik çağda kadın baş ve saçlarının sergilenmesi. Projeyi Sonbahar’da düzenleyeceğimiz bir lansmanla önce Antalya’da tanıtacağız, sonrasında da Avrupa’ya taşıyacağız. Projeyle amacımız, bu topraklardaki medeniyette kadının önemini ortaya çıkarmak. Ve günümüzde olumsuz algının değiştirilmesi adına, kadın üzerinden Antalya’yı tanıtmak. Bir önemli konuya da değinmek istiyorum. Müzemizin Genel Kreatörü ne güzel ki, kadın erkek dengesine inanan ve kadın gücünü destekleyen Prof. Dr. Nevzat Çelik. Bizim için bir şans.’

– Bir kadın gözüyle baktığınızda tanıtımda eksik var mı?

‘Antalya’nın tanıtımını önce Antalyalıya yapmalıyız diye düşünüyorum. Çünkü görüyorum ki turizm yatırımcılarımız, çalışanları dahil, bu kentin zenginliklerini bilmiyorlar maalesef. Ve ATAV da misyonu gereği bunu yapabilecek yegane kurumdur. Bu amaçla, çocuklarımızdan başlayarak 2018-2019 eğitim-öğretim yılında İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Turizm İl Müdürlüğü ve Akdeniz Üniversitesi ile bir protokol çerçevesinde orta öğretimdeki öğrencilerimize verilmesi planlanan ‘Dersim Antalya’yı hayata geçiriyoruz. Bu dersin alan uygulaması olarak rehberler eşliğinde Perge, çocuklarımıza gezdirilerek tanıtılacak. Bunun yanında, 2018 Antalya’da Perge Yılı olması nedeniyle ATAV olarak başlattığımız ‘Bir sütun da sen dik’ projesine hatırı sayılır destek aldık. Perge’nin UNESCO Dünya mirası listesine girmesi hususunda da gerekli çalışmaları sürdürmekteyiz. Yine çocuklarımıza kentin bilinmeyenlerini öğretmek amacıyla, ATAV’ın sahip olduğu ‘Antalya endemikleri ve Antalya kelebekleri’ sergilerini belirlenen okullarda öğrencilere tanıtacağız. Bu sayede yeni nesli, Antalya’nın bilinmeyenlerini tanıyarak gönüllü birer rehber olmaları yönünde eğiteceğiz. Böylece Antalya’nın sadece deniz,kum, güneş değil, kültürel ve tarihi hazinesini de bilerek kente katkı koyacaklardır. Sanırım bu da biraz analık dürtüsünden geliyor’.

Antalya için olmazsa olmazım dediğiniz projeniz?

‘Antalya öncelikle kitle turizmi ile bu günkü rakamlara ulaştı. O nedenle, mevcut sistemi (Her şey dahil) ve sayıları koruyarak dünya turizmine nüfus etti. Şimdi sıra bu kentin bilinenleri değil, bilinmeyen zenginlikleri ile aktarımını yapmak olmalı. Bunu da az önce dile getirdiğim gibi bilim, sanat, kültür ve festivallerle yapmalıyız. Süregidenlerin üzerine yenilerini eklemeliyiz. Zira tüketicinin demografik özellikleri ve tatil tercihleri değişiyor. Bu kentin yeniden bir hikayesini yazmak, bu hikayeye uygun aktivitelerle Antalya’nın tanıtımını bir dakika nefes almaksızın yapmamız gerekiyor. Antalya gündemden düşmeyecek bir kent.’

Dijital ortamda Antalya’nın tanıtımı?

‘Dünya dijital ortamda ilerlerken, bu kentin de dijitalden uzak kalma ihtimali yok elbette. Bu nedenle 2019 yılında ATAV’ın koordinatörlüğünde Antalya dijital portala kavuşacaktır. Kentin tüm STK’ların ve yerel yönetimlerin desteğini alarak bir aplikasyonu olan web sitesi en önemli projelerimden. Bu konuda görüşmelerimiz devam ediyor. Antalya’ya gelecek misafirin, gelmeden önce bir acenteye bağlı kalmaksızın, kentte nerede yemek yiyeceği, hangi etkinliği takip edeceği ve nasıl ulaşacağı bu web sitesinde olacak’.

Kongre Bürosu’nun tanıtıma katkısı?

‘İzmir, Ankara gibi büyük kentlerde olan kongre büroları, kentin kongre potansiyelini anlatmak ve pazarlamak konusunda yegane kurumlardır. Bu kentin şu an 200 bin koltuk kapasitesi vardır. Bakınız Antalya’da çok başarılı bir G-20 Zirvesi yapılmıştır. Antalya kent bürosu, Dünya Kongre Birliği olan ICCA üyesidir. ICCA’nın 2014 yılı genel kurulu Antalya’da yapılmış olup, en iyi beş genel kurul arasına girmiştir. Bu nedenle, bu kent Kongre Turizminde uykuya dalamaz. Böyle bir lüksü yok.Kongre yatırımları devam eden bu kenti, Uluslar arası Kongre Uzmanlık Fuarları’nda tanıtıyoruz ve kongre turizminin, bir destinasyon için önemini bu kentte yaşayanlara anlatmaya çalışıyoruz. Destinasyonun sahip olduğu zenginlikleri, en iyi kongre büroları anlatabilir. Destinasyon odaklı pazarlama da yine kongre bürosunun misyonudur.’

Turizmin yurtdışında tanıtımı yeterli mi?

‘Antalya deyince akla gelenler resort turizmi ile sınırlı. Oysaki tüm bu anlattığımız değerler ve zenginlikler, yeterince işlenmemiş. Bundan sonraki süreçte tanıtımlarımızı bir bilinmeyen değerler üzerinden yaparak, farklı yapıdaki ve kalitedeki turisti bu kente çekmemiz gerekiyor. Gelen turistin mutlak surette kentin yerel lezzetlerini tatması, otellerin ala-cart restoranlarında İtalyan, Fransız tatlarından ziyade, birincil olarak Antalya lezzetlerini sunmaları gerekmektedir. Çünkü, turist damağında kalan lezzeti unutmaz. Çıktığı yaylayı orada yaşayacağı tecrübeyi tekrar yaşamak ister ve ağızdan ağza aktarır ki, bu bizim en iyi tanıtım yöntemimizdir. Bu nedenle, gelen turiste Antalya’yı gerçek anlamda yaşatan tecrübeler edindirmeliyiz. Size ve Ekspres Gazetesine teşekkür

ederim’.