Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO), kasım ayı meclis toplantısına, Borsa İstanbul A.Ş. ve Türkiye Varlık Fonu A.Ş. Yönetim Kurulları Başkanı Himmet Karadağ konuk oldu.
ATSO’nun meclis salonunda düzenlenen toplantıda, 2017 Antalya’nın Fark Yaratan Kadın Girişimcileri Ödül Töreni de gerçekleştirildi. ATSO Meclis Başkanı Süleyman Özer başkanlığında, yönetim kurulu ile meclis üyelerinin katıldığı toplantıda ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, ülke ve kent ekonomisi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Toplantıda konuşan Borsa İstanbul Başkanı Karadağ, borsa olayının sanayi ve ticaret erbabı tarafından hak ettiği kadar algılanmayan bir konsey olduğunu söyledi. Borsa aracılığıyla günlük 1 miyar malın sıfır problemle el değiştirdiğini belirten Karadağ, ticaret ve kazanımın kolaylaşması için maksimum oranda ticaret yöntemlerinin borsa sistemlerine taşınması gerektiğine dikkat çekti. Türkiye’nin borsa büyüklüğünün dünya borsaları sıralamasında hak ettiği yerde olmadığını savunan Karadağ, ‘Çünkü 400 küsür şirketimiz, halka açık. 400’ü de borsa şirketi olsa ölçek ekonomisini yakalamış şirketler olsa sıkıntı yok. Yeterli bir sayı; ancak bu 400’ün ancak 30’u maksimum listede yer alan şirketler. Diğerleri ölçeğini yakalayamamış çok küçük şirketler ve gelişen işletmeler pazarında işlem görmüş, ismini söylesem birçoğunuzun bile tanımayacağı işletmelerden oluşuyor. Ölçeğini yakalamadan zaten start-up firması, risk sermayesi firmasını borsaya alırsanız zaten çok başarılı olmuyorlar. Doğru ürünlerle yöntemlerle ve ölçekte sermaye piyasası ürünlerini kullanabiliyor olması lazım’ dedi.
ÇETİN: MORALLER BOZUK
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, son günlerde dövizde yaşanan dalgalanmaların moralleri bozduğunu ifade etti. Tarım ihracatında narenciyede durumun kötü olduğunu dile getiren Çetin, ‘Ekim ayında Türkiye’nin domates ihracatı yüzde 46 oranında artmıştır. Türkiye rakamını veriyorum, çünkü artık bizim meyve ve sebzemizin önemli kısmı diğer iller üzerinden ihracata gitmektedir’ dedi.
Antalya şirketlerinin borsaya girmesi gerektiğini ifade eden Başkan Çetin, ‘Daha önce Antalyamızın büyük şirketlerini borsada görmeyi arzu ettiğimizi söylemiştim. İlk 500’lerde olan şirketlerimizi artık borsada görmek istiyoruz. Dünyada varlık fonları döviz geliri fazla olan ülkeler tarafından bu gelirleri korumak ve gelecek nesillere aktarmak için kurulmuştur. Bizim gelir fazlamız yoktur, ama kamu varlıklarından bir fon kurduk. Fonun stratejik planı henüz açıklanmamıştır, denetim konusu çok tartışılmıştır’ diye konuştu.
Son günlerde dövizdeki dalgalanmaların moralleri bozduğunu belirten Çetin, son 3 yılda doların 2 liradan 4 liraya yükseldiğini ifade etti. Çetin, ‘İki ayda yüzde 16 artış oldu. Çin’de, Almanya’da böyle kur artışı olsa ihracat uçuşa geçer, fakat bizde ithalat daha fazla artıyor ve girdi maliyetleri artıyor. 13’üncü grubumuz komite raporlarına mobilya süngerine yüzde 100, suntaya yüzde 40, kumaşa yüzde 25 zam gelmiş. Böyle bir maliyet artışına KOBİ’lerin dayanması zordur. Bu ortamda Merkez Bankası, haftalık repo faizi, yani gösterge faizi yüzde 8’de sabit tutuyor. Fakat bankalara parayı yüzde 12.25’den veriyor. Eylül sonu verisine göre tüketici enflasyonu yüzde 11.90. Üretici enflasyonu yüzde 17. Bankalar yüzde 14-15’ten mevduat topluyor. Devlet tahvili faizi yüzde 14. Merkez Bankası, faiz silahını sakladıkça bir süre sonra daha yüksek faiz vermek zorunda kalıyoruz. Türkiye’nin kısa dönemde büyük bir riski olduğu söylenemez. En önemli risk yabancı sermayenin bir kısmının çıkmasıdır. Döviz varlığımız kısa vadede yeterlidir. Bu dalgalanmalar ekonomiyi kötü etkilemektedir. İki hafta sonra 3’üncü çeyrek büyüme rakamları açıklanacaktır ve çift hane büyüme göreceğiz’ dedi.