Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Uygulamamızı İndir

Beslenmenin püf noktaları

Beslenmenin püf noktaları

Yaz aylarında beslenmenizde belirli değişiklikler yapmanız sağlığınız açısından büyük önem taşıyor. Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak artan vücut ısısı metabolizmayı yavaşlatırken sıvı kaybı da birtakım sağlık problemlerini beraberinde getiriyor
SICAKLIKLARIN etkisiyle artan terleme ile birlikte sodyum, klor, potasyum gibi mineral ve elektrolitleri yerine geri koymamız gerektiğinin önemini vurgulayan Prof. Dr. İsmet Tamer ‘ Her gün 2 bardak maden suyu içine bir dilim limon atıp serin serin içmenizi; yemeklerde ve ara öğünlerde mineral deposu olan yeşil yapraklı taze sebze lerden, su deposu yaz meyveler in den mutlaka yemenizi öneriyorum’ dedi ve dikkat etmemiz gereken noktaları sıraladı.

ALTIN ÖĞÜNÜ MUTLAKA YAPIN

‘Uyandıktan sonraki ilk saatler içinde bir şeyler yiyip kahvaltı etmemiz gerekir, aksi halde kan şekerimiz çok düşer ve gün boyunca sürekli tatlı, şekerli bir şeyler yeme isteği duyarız. Kahvaltıyı atlamak ya da karbonhidrat ve yağ ağırlıklı bir kahvaltı yapmak gafletinde bulunursak, yazın sıcağında metabolizmamızı yorar, dikkat eksikliği, halsizlik, bitkinlik yaşarız; çabuk yorulur ve baş ağrısı gibi sorunlar yaşamaya başlarız’ diyen Prof. Dr. İsmet Tamer, ‘Fiziksel ve zihinsel performansımız düşer. Sağlıklı ve dengeli bir kahvaltı, ister çalışıyor, isterse tatilde olalım, güne çok daha iyi başlamamız ve gün boyu enerjik kalmamızın ilk adımıdır’ diye ekledi.

SUSAMAYI BEKLEMEDEN SU İÇİN

Su içmenin önemine değinen Prof. Dr. İsmet Tamer, ‘Vücudumuz terleyerek sıcağa karşı ısı dengemizi korumaya çalışır, ancak sıcakla beraber nem de artınca bu iş daha da zor bir hale gelebilir. Her zaman günde en az 8 bardak su içilmesi önerilir fakat sıcak havalarda bunu en az 10 bardağa çıkarın, vücut ağırlığınızın kilosu başına yaklaşık 30 ml kadar su tüketmeye çalışın, hatta en iyisi siz susamadan su içmeye özen gösterin’ dedi ve ekledi: ‘Ayrıca sıvı ile beraber kaybedilen sodyum, klor, potasyum gibi mineral ve elektrolitleri de yerine geri koymamız gerekiyor, aksi halde yeterince su içsek bile halsiz ve yorgun hissetmeye devam ederiz. Bunun için de her gün 2 bardak maden suyu içine bir dilim limon atıp serin serin içmenizi; yemeklerde ve ara öğünlerde mineral deposu olan yeşil yapraklı taze sebze lerden ve su deposu yaz meyveler in den mutlaka yemenizi öneriyorum.’

BESİN DESTEKLERİNDEN FAYDALANIN

Yediklerimizin enerjiye dönüştürülebilmesi, bağışıklık sistemimizin düzgün çalışabilmesi gibi pek çok fonksiyon için yeterli vitamin ve minerali almamız gerektiğini ifade eden Prof. Dr. İsmet Tamer, ‘Ülkemizde yaz aylarında vitamin ve mineral kaynağı meyve ve sebzeleri bolca bulmak mümkün. Ama hem sağlıklı ve dengeli beslenmek, hem dinç ve enerjik kalmak, hem de fazla kalorilerden kaçınmak istiyorsanız; besin ögeleri ve değerleri açısından zengin içerikli takviye edici gıdalardan yararlanabilirsiniz. Bunlar güvenilir ve kaliteli kaynaklardan seçildiğinde protein ve sağlıklı enerjinin yanı sıra yeterli mineral ve vitamini de içerirler şeklinde konuştu.

Yaz aylarında açıkta bırakılan ve sıcaktan dolayı kısa sürede bozulan besinlerin gıda zehirlenmesine sebep olabileceğini söyleyerek uyaran Prof. Dr. İsmet Tamer, ‘Protein içeriği yüksek, et, tavuk, balık, süt ve süt ürünleri ile yumurta gibi besinler güvenli bir şekilde saklanmaz ve hazırlanmazsa, bakteriyel bozulmalar gelişebilir. Besinlerdeki kirleticilere ek olarak hijyen kurallarına dikkat edilmeden hazırlanan, pişirilen ve servis edilen yiyeceklerin de besin zehirlenmesine yol açtığı unutulmamalıdır. İyi pişmemiş veya hijyen kurallarına uyulmadan hazırlanmış ya da yeterince yıkanmamış besinleri tüketmemeli, pişmiş yiyecekleri buzdolabı dışında uzun süre bekletmemeli ve sık sık ellerimizi yıkamaya özen göstermeliyiz’ dedi.

CİLDİ KORUMAYA ÖZEN GÖSTERİN

Vücudumuzun ihtiyacı olan D vitamini güneş ışığının etkisi ile cildimizde üretilir. Bu nedenle güneşlenmek gerçekten faydalıdır. Ancak güneş ışınlarının dik geldiği çok sıcak saatlerde ve çok uzun süreler boyunca güneşlenmek, başta cildimiz olmak üzere vücudumuza faydadan çok zarar verebilir. Prof. Dr. İsmet Tamer, bu durumu şu şekilde açıkladı: ‘ Cilt kurur, çabuk kırışır ve hızlı yaşlanır, üstelik ileri yaşlarda cilt kanserlerine kadar gidebilen durumlar ortaya çıkabilir. O nedenle yine saat 12:00 ile 15:00 arasında doğrudan güneşte kalmaktan kaçınmalı, diğer saatlerde de nemlendirici özelliği de bulunan güneş koruyuculu bir ürün ile cildimizi korumalıyız. Çok yüksek koruma faktörlü ürünler, cildimizin D vitamini üretimini engelleyebilirler, buna da dikkat etmekte fayda var!’

Haber Muhabiri: Mehmet USLU