<br /> Antalya Halkevleri, depremin ardından bölgede yaşanan ve karşılaştıkları sorunlara dair Attalos Heykeli önünde basın açıklaması yaparak durumu protesto etti
İLK günden bu yana deprem bölgesinde olduklarını belirten Halkevleri Antalya Şubesi Başkanı Kadriye Tuğcu, bölgede hala çoğu yerin temel yaşam koşullarından uzak olduğunu söyledi. Tuğcu ayrıca bölgede bulunan bir çok meslek odaları, STK’lar ve oluşumlara da zorluk çıkarıldığını belirtti.
SORUNLAR HALA ÇÖZÜLEBİLMİŞ DEĞİL
Halkevleri Antalya Şube Başkanı Kadriye Tuğcu, ‘Bugün depremin 24. günündeyiz. Deprem bölgesinde hala barınma, elektrik, su, tuvalet gibi en temel sorunlar dahi çözülebilmiş değildir. Bu nedenlerle milyonlarca insan bu kentleri terk etmek ve başka kentlerde bir yaşam mücadelesinin yolunu tutmuşlardır. Deprem bölgesindeki kentlerde kalanlarsa dayanışma örgütlerinin büyük katkısı ile hayata tutunmaya çalışmaktadır. İktidar ise depremi siyasi bekasını kurtaracak bir araç gözüyle bakmakta, her gün kaç yüz bin konut yapılacağı artırılarak açıklanmakta, hiçbir mimari, mühendislik çalışması olmadan yeni şehirler kurulacağı müjdesi verilmektedir. Deprem bölgesinde yapılması gereken en az bir milyon konut ihtiyacı yeni bir rant kapısı olarak görülmektedir’ ifadelerini kullandı.
İLK GÜNDEN BU YANA DEPREM BÖLGESİNDEYİZ
Depremin ilk gününden bu yana deprem bölgesinde olduklarını belirten Kadriye Tuğcu, ‘Bizler ilk günden beri ne kadar enerjimiz, olanağımız ve kadromuz varsa bir seferberlik ile birlikte yaraları sarmak, birbirimize sahip çıkmak için deprem bölgelerindeyiz. Üç kuruş parasını gönderen, battaniyesini gönderen, gönüllü sağlıkçı olan gönüllü aşçı olan herkesle birlikte bütün olanaklarımızı seferber ettik. 24 gündür hayatta kalanlar için gerekli çabayı sarf etmeyen devlet, bugün halkın dayanışma ile kurduğu yaşam alanlarına gözünü dikmiş durumdadır. Hatay’da depremin ilk saatlerinden bu yana halkın yanında olan ilerici, demokratik, devrimci örgütlerin dayanışma faaliyeti sonlandırılmak isteniyor. Birçok kurumun dayanışma faaliyeti için oluşturduğu merkezlere gelerek tehdit ediyorlar. İktidarın hatalarını eksiklerini sorumluluğunu dile getirenler baskı altına alınıyor. Son birkaç gündür çok sayıda kentte yüzlerce insan, iktidarı eleştirdikleri için sokaktan ya da evlerinden gözaltına alındı’ dedi.
ALANLARI ZORLA BOŞALTIYORLAR
Hatay’da Sevgi Parkı ve diğer bölgelerde bulunan dayanışma merkezlerinin çeşitli bahanelerle boşaltılmaya çalışıldığını belirten Kadriye Tuğcu, ‘Önce ‘Kızılay burada aşevi kuracak’ diyerek alanı tahliye etmek istediler. Daha sonra da ‘Buralarda sağlıklı barınma koşulları yok’ diyerek bahane bulmaya çalıştılar. Vali, polis zoruyla Hatay Defne Sevgi Parkı’na girerek parkın boşaltılmasını istedi ve halkı tehdit etti. Alanı boşaltmayacağını söyleyen depremzedeler ‘Zaten 3 tane battaniyeniz var, hızlıca toparlanırsınız’ gibi bir sözle karşılaştı. Yani devlet zaten orda olmadığını, depremzedelere yardım etmediğini bir de böylece ilan etmiş oldu’ sözlerini kullandı.
TEMEL YAŞAM KOŞULLARINI SAĞLAMIYOR
Kadriye Tuğcu, ‘Antakya’da dayanışma merkezimizin olduğu alanda yaşanan gelişmelerin ardından Yaşam Meclisleri’nden oluşan heyetimiz Valilik ile görüştü. Görüşmede tahliye edilmesi planlanan yerde bir hazırlık olup olmadığı sorulduğunda herhangi bir hazırlık olmadığı, çadır vb. ihtiyaçlar için valiliğin garanti veremeyeceği yanıtı alındı. Depremzedelerin gönderilmek istendiği söz konusu olan alan heyetimiz tarafından incelendi ve elektrik, su, çadır, tuvalet gibi en temel yaşamsal gereksinimlerin dahi henüz hazır olmadığını tespit edildi. Valiliğin, depremzede halka fikrini dahi sormadan bir çadır kente tıkmaya çalışmasını kabul etmiyoruz’ ifadelerini kullandı.
BİRBİRİMİZİ YALNIZ VE ÇARESİZ BIRAKMAYACAĞIZ
Antakya halkının kendi yaşamı ve geleceği hakkındaki kararını yine kendilerinin vermesi gerektiğini söyleyen Kadriye Tuğcu, ‘Kararı 24 gündür orada olan, enkazdan çıkan, hala enkaz altındaki ailesini bekleyen insanlardır; onlarla birlikte yeni bir yaşamı inşa etmek için canla başla çalışan gönüllülerdir, sağlık örgütleridir, kurumlardır. Halkın iradesini yok sayamazsınız. Tehditle, baskıyla, şiddetle bu gerçeğin üstünü örtemezsiniz. Antakya halkı kendi yaşamını ve geleceğini kendi öz iradesiyle kuracaktır. Birbirimizi yalnız ve çaresiz bırakmayacağız.Dayanışma yaşatır, engellenemez’ diye konuştu.