Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
Uygulamamızı İndir

'Kamu binaları ne durumda?'

'Kamu binaları ne durumda?'

Büro Emekçileri Sendikası Antalya Şubesi Başkanı Devrim Mol, kamu binalarının depreme dayanıklı olup olmadığının bir an önce tespit edilmesini istedi

BÜRO Emekçileri Sendikası Antalya Şubesi Başkanı Devrim Mol şube binasında düzenlediği basın toplantısıyla hem deprem bölgesinde ayakta kalan hem depremin olmadığı illerdeki kamu binalarının depreme dayanıklı olup olmadığının bir an önce tespit edilmesini istedi.

Devrim Mol ‘ Kamu hizmet binalarının ne kadarının yıkık, hasarlı ya da az hasarlı olduğunun henüz tespit edilemediği anlaşılmaktadır. Ayrıca Kamu Kurumlarında görev yapan, kaç Kamu Emekçisinin vefat ettiği, yaralı olduğu, evsiz barksız, yardıma muhtaç ya da diğer illere tahliye edildiği de henüz kesinleşmemiştir’ dedi.

KONTROLLER BİR AN ÖNCE YAPILMALIDIR

Anayasa da önceliği vatandaşlarının yaşam ve barınma hakkının korunması olduğunu belirten Devrim Mol, ‘Depremin yaşandığı 10 ilimizde halen Kamu hizmetinin devamlılığı gerektiğine inanmakla birlikte, kendileri de depremzede olan Kamu Emekçilerinin psikolojik durumları ile mağduriyetlerinin olduğu da gözden kaçırılmamalıdır. Bu nedenle ‘asrın felaketi’nin’ yaşandığı 10 ilimizde, kamu binalarının artçı depremlere dayanıklı olup, olmadığının tespitinin bir an önce yapılması, kontroller yapılmadan mesainin başlatılmaması, mümkünse hasar görmemiş binalarda hizmetin başlatılması ve deprem bölgesi dışındaki tüm il ve ilçelerdeki kamu binalarının depreme dayanıklılık testlerinin en kısa sürede yapılarak sonuca göre gerekli önlemlerin alınmasını talep ediyoruz.

KAMUSAL KURUMLARI AĞIR YARA ALDI

Başkan Devrim Mol, ‘Yaşanan depremler nedeniyle; 46 bine yakın vatandaşımız hayatını kaybetti, 108 binin üzerinde yurttaşımız yaralı ve bu sayıların açıklanandan çok daha fazla olduğunu biliyoruz. Yüzbinlerce bina yıkıldı, hasar gördü. Bunların içerisinde yapımı ve denetimi devletin sorumluluğunda olan çok sayıda kamu binası da bulunmakta. Maraş ve ilçelerinde çoğu hastane ve aile sağlık merkezileri olmak üzere kamu binalarının yüzde 30 yıkıldı ve ağır hasar gördü. İskenderun ve Antakya’daki devlet hastaneleri ile polisevi yıkıldı. 2007 de açılan Hatay hHavalimanı pisti çöktü, bu yüzden kurtarma ekipleri ve yardımlar hava yoluyla taşınamadı. Malatya havalimanı terminal binasında hasar meydana geldi ve tüm bölge bu örneklerle dolu’ dedi.

BİLİM VE TEKNİK YOK SAYILDI

Bu hazin noktaya bilimi denetim dışı bırakan tercihlerden dolayı gelindiğini söyleyen Başkan Mol, ‘ Cumhurbaşkanın övündüğü bina denetimi ne dair atılan en önemli adım TMMOB ve diğer meslek odalarının yani bilimin, tekniğin, mühendisliğin denetim sürecinin dışında bırakılması oldu. Kentsel dönüşümde yüksek riskli değil yüksek rantlı bölgeler tercih edildi, deprem toplanma alanları bile imara açıldı oralara AVM’ler kuruldu. Yapı denetim yasası çıkarıldı ama kamusal denetim görevi ticari kuruluşlara teslim edildi. İmar Barışı Yasası ile riskli binalar hiçbir denetime tabi tutulmadan kayıt altına alındı, oturum izni verildi.

Kamu binalarının yıkılması, ihale şartnamesi ile yapılan, uzman ekiplerce incelendikten sonra teslim alınan kamu binaları ve tesislerinde kurallara uyulmadığını, deprem ülkesi Türkiye’de katı denetim yapılması gerekirken bunun yerine getirilmediğini gözler önüne serdi’ ifadelerini kullandı.

DEPREM GERÇEĞİ CİDDİYE ALINMADI

Başkan Mol, ‘1999 depremi sonrası 24 yılda yapısal adımlar atılmadığı gibi depremin yeteri kadar ciddiye alınmadığını, denetimlerin yapıldığı ancak binaların bilimin uyarıları ışığında inşa edilmediğini bizlere göstermiştir. Yetkililerin acıkmalarına baktığımızda kamu hizmet binalarının ne kadarının yıkık, hasarlı ya da az hasarlı olduğunun henüz tespit edilemediği anlaşılmaktadır. Ayrıca kamu kurumlarında görev yapan, kaç kamu emekçisinin vefat ettiği, yaralı olduğu, evsiz barksız, yardıma muhtaç ya da diğer illere tahliye edildiği de henüz kesinleşmemiştir.Anayasa da önceliği vatandaşlarının yaşam ve barınma hakkının korunması olan ülkemizde diğer kamu hizmetlerinin sürdürülmesinin imkansız hale geldiği yadsınamaz bir gerçektir’ diye konuştu.

Haber Muhabiri: Mehmet USLU