Kırmızıya boyandık!

HES uygulamasında 17 Ağustos 2020'de çekilen harita fotoğrafında Antalya'nın birçok yerinin mavi olduğu görülürken 8 Eylül 2020'de bu durumun tam tersi olduğu gözlemlenerek her yerin neredeyse kırmızıya boyandığı görüldü
HAYAT Eve Sığar (HES) uygulamasında Antalya’daki koronavirüs vakalarının arttığı gözlemlendi. 17 Ağustos’ta neredeyse her yerin mavi olduğu ve vaka olmadığı gözlemlenirken, 8 Eylül’de her yerin kırmızılıklarla kaplı olduğu görüldü. Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Naci İşoğlu vaka artışındaki en büyük etkenin hızlı normalleşme olduğuna dikkat çekerek, okullar açıldıktan sonra durumun daha da vahim olacağını söyledi.

NELER AÇIKLANDI?

Geçtiğimiz günlerde Antalya Valisi Ersin Yazıcı koronavirüste Türkiye’nin örnek şehri olduğumuzu belirterek, ‘Koronavirüs tablosunda 81 il içerisinde Antalya’nın 54’üncü sırada. Bence durumumuz çok kötü değil ama gevşememeliyiz. Şu an Türkiye’nin örnek şehriyiz’ demişti. CHP Antalya İl Başkanı Nusret Bayar ise vakaların açıklanmasında şeffaf davranılmadığını söyleyerek, Antalya genelinde günlük 300-350 pozitif vaka tespit edildiğini söylemişti.

‘SORUMLULUK BİREYE YÜKLENEMEZ’

Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Naci İşoğlu ise normalleşme sürecine çok çabuk geçildiğini söyleyerek insanların toplu şekilde çok fazla bir araya geldiğini belirtti. Vatandaşa sadece uyarı yapılmasının yeterli olmayacağını anlatan İşoğlu, ‘Vatandaşın sadece bundan korunmasının mümkün değil. Sorumluluk, sadece bireye yüklenemez. İnsanlar bir yandan yaşamına devam etmek, işine gitmek zorunda. Bu insanlar işine gitmek için toplu taşıma kullanıyorsa, iş yerinde önlem alınmıyorsa suçlusu sadece birey olamaz’ diyerek bunu kollamak ve maske dağıtımının devlet tarafından yapılması gerektiğini aktardı.

‘ŞEFFAF DEĞİL’

İnsanların bir araya gelebileceği ortamlara yönelik kararların çok hızlı alındığını söyleyen İşoğlu, kırmızılıkların artmasında bunun çok büyük bir etki yarattığının altını çizdi. Düğün ve cenazelerde de bulaşın arttığını açıklayan İşoğlu, ‘Bu kadar hızlı artmasının nedenlerinden biri bu. Bir diğeri halk yeterince gerçekle yüzleştirilmediği için insanlar çok çabuk normalleşti. Açıklanan rakamlar gerçekle aynı değil. Bu yüzden insanlarda ciddi bir gevşeme oldu. Baştaki hassasiyetini kaybetti. Bu da Ağustos’taki rakamlarla şimdiki rakamların arasında fark olmasının sebebini açıklıyor’ dedi.

OKUL SORUNU

Bir diğer önemli konunun 21 Eylül’de okulların açılacak olması olduğunu belirten İşoğlu, ‘Bu da pandeminin diğer yüzü olacak. Çok sıkıntı yaşayacağımız bir sürece giriyoruz. Eğitimcilerle yaptığımız görüşmelerden yola çıkarak görüyoruz ki okulların açılması için hiçbir tedbir alınmamış. Ne öğrencinin okula nasıl gideceği, ne sınıfların kaç kişi olacağı, öğretmenlerin ve öğrencilerin nasıl, nerede dinleneceği, ateşlerinin nasıl ölçüleceği gibi konular büyük bir soru işareti. Böyle bir okul açılımı olmaz. En doğru bilimsel yaklaşım pandemi kontrol altındaysa okulların açılması’ diyerek bunun tüm dünyada geçerli olduğunu söyledi. Özel/Dilan ERAY