Antalya'nın risk haritası yeşile dönerken, kapalı durumda olan restoran ve kafe işletmecileri de artık normale dönmeyi bekliyor. İşletme sahipleri restoranlara da HES kodu ile girilmesi önerisinde bulundu
SALGIN döneminde en çok etkilenen sektörlerden biri olan yeme içme sektörü zor günler yaşıyor. Alınan tedbirler kapsamında kafe ve restoranların kapanması işletmecileri zor duruma soktu. İşletmeciler birçok yere HES koduyla girildiği gibi mekanlara da kodla girilmesini talep ediyor. ATSO Yiyecek İçecek ve Eğlence Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Şehmus Kökerer ve Lara Balık işletmecisi Erdal Atılgan günah keçisi seçildiklerini söyleyerek artık normale dönmeyi beklediklerini söyledi. MARKETLERE KODSUZ GİRİLİYOR ‘Marketler açık olmasına rağmen ne HES kodu ne de ateş ölçer var. Berberler aynı şekilde’ açıklamasını yapan Kökerer, ‘Çoğu yerde ateş ölçer yok. Buralarda korona bulaşmıyorsa, lokantalarda ya da kafelerde mi bulaşıyor? Kar turizmi yapılan oteller tıka basa dolu. 2019’da 72 bin 630 öğrencisi olan Akdeniz Üniversitesi’ndeki 3 çarşı 10 aydır kapalı. Kültür Mahallesi’ndekiler keza öyle. HES koduyla her yere gidilebiliyorsa kafelere de gelebilirler. Marketlere kodsuz girilebiliyorsa bizde neden sorun oluyor? HES kodu, sosyal mesafe, denetlenme kaydıyla açılmak istiyoruz. Sıkı tedbir alınsın. Kimse hasta olmak istemez’ diyerek tepki gösterdi. Salgının herkes için tehlikeli olduğunu söyleyen Lara Balık işletmecisi Erdal Atılgan ise ‘Bu dönemde en çok zararı gören yeme ve içme sektörü oldu. Adeta günah keçisi ilan edildik. Bir noktaya kadar bunu anlayışla karşılayabiliriz ama sadece bu sektöre yönelik bir uygulama olursa bunu anlamakta güçlük çekiyorum. 2 milyona yakın kişinin istihdam sağladığı bir sektörden bahsediyorum. Böyle bir sektörün bir anda bu kadar uzun süre kapanması sosyal patlamaya kadar gidebilir. Ne zaman açılacağımız beli değil’ diyerek durumu anlattı. KONTROLLÜ AÇILMA Kendi işletmesinde 155 personelinin şu anda işsiz olduğunu belirten Atılgan, ‘Bu insanlar alışkanlıklarının dışında devletin verdiği cüzi rakamla ailelerini geçindirmeye çalışıyorlar. Bu kişiler çok zor durumda. Başka işler yapmak zorunda kaldılar ve bu hoş değil. Hepimizi üzen bir görüntü. Üzüldüğüm bir başka konu ise diğer ülkelerde hiçbir mağduriyet yaşanmaması adına alınan önlemlerin Türkiye’de uygulanmaması. Sadece işçilere verile cüzi rakamla bu sürecin geçiştirilebileceği zannediliyor. Ancak işletmelerin düştükleri durum, ödemeler, vergi, diğer giderlerin ödemeleri devam ettiği için işletmelerin yüzde 90’ı çok zor durumda. Dayanma gücü kalmayan çok işletme var. Bu sosyal patlamaya doğru gidiyor. Sürecin bir an önce bitmesini, işletmelerin kontrollü bir şekilde açılmasını bekliyoruz. Otobüsler, oteller, çalışıyor. Bunlar yapılabilirken restoran, kafelerin kapalı olması haksızlık’ dedi. ÖZEL/Dilan ERAY
