Dev Turizm İş Sendikası Genel Başkanı Yahyaoğlu, turizm sezonu yaklaşmadan verimli bir yıl olması için yetkililerin birlikte hareket edip strateji kurması gerektiğini anlattı
TURİZM sezonu yaklaşırken turizmle alakalı sorunların ele alınarak harekete geçilmesi gerektiğini anlatan Devrimci Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, ‘Turizm sadece turizm işverenlerine bırakılamayacak kadar ciddi bir iş. Yetkililer bir araya gelerek sosyal diyalog mekanizmaları işletilerek beyin fırtınalarıyla yapılarak acilen turizm politikaları ve bir strateji oluşturulmalı’ diyerek öneride bulundu. ‘GELİR SIRASINDA GERİLERDEYİZ’ Turizm işçilerinin sezonu beklerken yaşadıklarını aktaran Yahyaoğlu, ‘Turizm sadece turizm işverenlerine bırakılamayacak kadar ciddi bir iş. Ödemeler dengesi için, en önemli döviz giriş kapısı. On Milyonlarca işsizi olan ülkemizde en önemli iş alanı yaratabilme kapısıdır. 50-70 milyon turistin ülkemizde tüketimi, yerinde ihracattır. 54 sektörü, tarımdan otomotive, kimyasallardan tekstile, cam ve porselenden gıda sanayisine, mobilyadan, kağıt sanayisine, inşaattan, demir çeliğe kadar bütün sektörleri tetikliyor. Dünyada misafir sayısı bakımından 6’ıncı sırada, ama turizm gelirleri bakımında ne yazık ki 17’inci sıradayız. Peki turizm çalışanları ne yaşıyor? Deniz, kum, güneş, her şey dahil, ucuz turizm, ucuz emek cenneti söylemleriyle geldiğimiz çıkmaz sokağı, işçisiyle, işvereniyle birlikte yaşıyoruz’ dedi. Kısa vadeli karlar peşinde koşmak, geleceği değil sadece bugünü kurtarmaya yönelik, plansız, programsız, bilinçsiz, politikasızlıklar, giderek kısalan sezonlar, düşen ürün ve hizmet kalitesi, ve her geçen gün düşerek kırılarak devam eden turizm satış fiyatları, düşen turizm gelirleri yüzünden işçiler kaybediyor, işletmeler, halk kısacası ülke kaybediyor’ diyen Yahyaoğlu, ‘Düşen ücretler ve bozulan çalışma koşulları, kısalan sezonlar, yeni kalifiye turizm işçisi yetiştirmediği gibi, var olanları da sektörden kaçırmaya devam ediyor. Başta Turizm Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı, işçi sendikaları, işveren temsilcileri, sektörel sivil toplum kuruluşları, akademisyen ve mesleğin yetiştirmiş olduğu duayenleri ve yerel yönetimler temsilcilerinin katılımlarıyla, sosyal diyalog mekanizmaları işletilerek beyin fırtınalarıyla yapılarak acilen turizm politikaları ve bir strateji oluşturulmalı. 3,5 milyon turizm işçileri ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 10-15 milyon yurttaşımız, kendileri ve ülkemiz için bu kötü gidişi olumluya çevirebilmek, insanca çalışılabilecek, insanca yaşanabilecek bir ücret kazanılabilen, geleceği ve güvencesi olan bir çalışma alanı ve Bir ülke istiyorlarsa, Ülkesini, İnsanlarını ve kendi ailesini seven herkesin ortak sorunu sendikalarında örgütlenmek, birlik olmak, taleplerinin arkasına güç biriktirmek zorundalar. Patronların önlerine koyduğu bireysel sözleşmelerle çalışmak yerine sendikalarıyla ve işverenleriyle imzalayacakları toplu iş sözleşmesiyle çalışmalılar. Ülkede ortak aklı ve demokrasiyi, adaleti, barış ve kardeşliği gerçekleştirmek zorundayız’ ifadelerini aktardı. ÖZEL/Dilan ERAY
