Sindirim sistemini olumsuz etkileyen ve mide dokusunda yara ile iltihaplanmalara neden olan ülser, beslenme düzeninde yapılacak değişikliklerle konrtol altında tutulabiliyor
SİNDİRİM sistemini etkileyen ülser, mide dokusunda meydana gelen yaralar ve iltihaplanmalar olarak kendini gösteriyor. Hayat kalitesini düşüren bir mide hastalığı olarak dikkat çeken ülser, beslenme düzeninde yapılan değişikliklerle belli ölçüde kontrol altına alınabiliyor. Gastroenteroloji Uzmanı Uzm. Dr. Halil Genç, ülser ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı.
Ülser nedir ve belirtileri nelerdir?
Ülser, mide ya da onikiparmak bağırsağının, mide asidi ve pepsin gibi sıvılar tarafından tahrip edilip, doku kaybının oluşmasıdır. Doku kaybının yanı sıra mide ya da onikiparmak bağırsağında pepsinin de etkisi ile yaralar oluşur. Enflamasyon adı verilen bu yaralar, ülkemizde mideden çok onikiparmak bağırsağında görülmektedir. Midede oluşan ülserler gastrik ülser, onikiparmak bağırsağında oluşan ülserler duoedenum ülseri veya bulber ülser olarak adlandırılır. 3-5mm den 5 cm.’e varan genişlikte olabilirler.
Ülserin en sık rastlanan belirtisi, karnın üst kısmında yanma şeklinde hissedilen ağrıdır. Özellikle öğün aralarında kendini daha çok gösteren ülser, özellikle onikiparmak ülseri olan kişileri gecenin herhangi bir saatinde uyandırabilir. Diğer belirtiler ise şöyledir: Bulantı, hazımsızlık, şişkinlik ve gaz, iştahsızlık, kilo kaybı, sık acıkma, kusma ile gelen rahatlama, yemek yedikten sonra mide ağrısı.
Kadınlarda mı yoksa erkeklerde mi daha sık karşılaşılır?
Ülser erkeklerde, kadınlara oranla üç kat daha fazla görülür. Yaşam boyu ülser görülme oranı erkeklerde yüzde 11-14, kadınlarda ise yüzde 8-11’dir. ABD’de erkek ve kadınlarda görülme oranı eşitken, Batı Avrupa’da ise erkeklerde kadınlardan 2-3 kat fazla görüldüğü bildirilmiştir. Özellikle 30-50 yaş grubunda daha çok görülen ülser, 60 yaş civarında kadınlarda daha çok ortaya çıkar.
Nedenleri nelerdir?
Midenin koruyucu mekanizmaları ve midede sorun yaratacak mekanizmalar arasında bir dengesizlik ortaya çıkar ise kişide mide şikayetleri başlar. Ülserin ortaya çıkmasını kolaylaştıran bazı faktörler vardır. İnsan vücudunda mekanik ve fizyolojik etkileri olan helicobacter pylori adı verilen bir bakteri, sigara ve alkol tüketimi ile ve bazı ilaçlar ülsere neden olan en önemli etkenlerdir. Bunun yanı sıra; genetik faktörler, dengesiz ve sağlıksız beslenme düzeni, besinlerde hijyene dikkat etmemek, aşırı tuz tüketimi, besinleri az çiğnemek, uzun süre aç kalmak, mideyi fazla doldurmak, uykusuzluk, yorgunluk, stres ülserin nedenleri arasında sayılabilir.
Ülser nasıl teşhis edilebilir ve tedavisi nasıl yapılır?
Ülser teşhisinin en doğru yöntemi endoskopidir. Ülserin mide kanserine dönüşmesini önlemede ülserin endoskopi ile erken teşhis edilebilmesi çok önemlidir. Ülser tedavisinde helicobacter pylori asidini baskılayan ilaçlar ve pozitif bulunursa enfeksiyona yönelik antibiyotik tedavisi verilir. Ülser ilaçları mide asitlerini azaltarak kişinin yakınmalarını rahatlatır. Bunun yanı sıra mide asidinin ülser üzerine etkisini ortadan kaldırarak, iyileşmeyi sağlar. Çoğu ülser ilaç tedavisi ile iyileşir. İlaç tedavisinin dışında uygulanan diğer yöntem ise asit ve pepsin salgısını engellemek için bu salgıyı uyaran sinirin (vagus siniri) kesilmesine dayanır. Ancak tekrar etme riski olabilir. Bazı ülser vakaları kanama, daralma -tıkanma, delinme gibi sorunlara yol açarsa ameliyat gerekebilir. Ülserler kronik ve tekrarlayıcıdır, hayat kalitesini azaltır. Tedavi edilemeyen bir ülserin iyileşmesi 10- 15 yıl kadar sürer. Bunun yanı sıra ülser diyeti de ülser tedavisinde yardımcıdır.
Ülser diyeti nedir? Nelere dikkat edilmelidir?
Mide yanmasını önlemek için içilen süt bile ülser rahatsızlığını ileri seviyelere götürebilir. Bu nedenle ülser hastaları midelerine iyi gelmeyen, mide salgısını artıran her türlü gıda ve içecekten kesinlikle uzak durmalıdır. Ekşi, acı, soğanlı yiyecekler şikayetleri artırıyorsa onlardan uzak bir beslenme rutini oluşturulmalıdır. Sigara içmek ülser tedavisini bloke ederek ülserin iyileşmesini geciktirmektedir. Alkol alımı da yüzeysel mukoza direncini bozduğu için gastrit ve ülser gibi hastalıkların tedavisini zorlu hale getirir. Özellikle akut ülserde kesinlikle alkol kullanımından uzak durulmalıdır.