Hamilelik heyecanı sardığı zaman anne adaylarında da endişe ve korkular da başlıyor. Uzmanlar, anne adaylarını eş dosttan ve internetten öğrendikleri bilgiler yerine, doğrudan doktora danışmaları konusunda uyarıyor
HAMİLE olduğunuzu öğrendiniz! Heyecan ve mutlulukla birlikte korku ve anksiyete de sizinle olacak. Özellikle de ilk hamileliğiniz ise! Daha önce tecrübe etmediğiniz 40 haftalık bir yolculuğun başındasınız. Merak duygusuyla beraber internetten, kitaplardan ve çevrenizdeki tecrübeli kişilerden bazı soruların cevaplarını aramaya başladınız. Peki, eş dosttan duyduğunuz öneriler gerçekten doğru mu, yoksa sizi yanlışa sürükleyebilen efsaneler mi? Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Pınar Kadiroğulları hamilelik hakkında toplumda yerleşmiş olan ‘yanlış’ bilgilerin doğrularını anlattı, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu:
ANNE ADAYI 2 KİŞİLİK YEMELİ Mİ?
‘Anne adayının hamile kaldıktan sonra 2 kişilik yemek yemeye başlaması, hatalı bir beslenme davranışıdır’ uyarısında bulunan Dr. Pınar Kadiroğulları bunun nedenini şöyle anlattı: ‘Bu alışkanlık hamilelik döneminde gereksiz kilo alımına ve beraberinde şeker mekanizmasında bozulmalara, artan kiloya bağlı hareketsizlik ve pıhtı atması riskine, tansiyonda oynamalar gibi bir takım hastalıklara neden olabiliyor. Anne adayı hamilelik süresince sadece 9-16 kilo almalı. Ayrıca gıda kalitesi ve yeme düzeni de çok önemli. Dengeli beslenmeli ve aynı zamanda da hareket etmeli ki çok kilo almasın’
HAMİLELİK DÖNEMİNDE SPOR YAPILMAZ MI?
Dr. Pınar Kadiroğulları hamilelikte hareketsiz kalmanın hem anne adayının hem de bebeğin hayatı için risk oluşturduğu uyarısında bulunarak, ‘Hamilelikte hareketsiz kalmak kasları tembelleştireceği için doğum zorlaşıyor. Bu nedenle düzenli spor yapan anne adayları doğum sürecini çok daha kolay atlatabiliyorlar. Hamilelik sürecinde ağır ve zorlu sporlar yapılmamalı, ancak düzenli yüzme, hafif egzersizler, özellikle de yürüyüş ihmal edilmemeli’ dedi.
UÇAK SEYAHATİ DÜŞÜĞE NEDEN OLUR MU?
Uzman Dr. Pınar Kadiroğulları, sanılanın aksine hamilelikte seyahat etmenin sakıncalı olmadığını söyleyerek şu bilgiyi verdi: ‘Ancak kısa mesafeler, en fazla 2 saat sürecek arabalı yolculuklar ve mümkünse uçak yolculuğu tercih edilmeli. Arabayla ya da otobüsle uzun yol gitmektense, uçakla seyahat etmek daha sağlıklı. Yolculuk süresi kısalacağı için otobüs ve araba ile olan seyahatlerde uzun süre hareketsiz kalamaya bağlı artan pıhtı artması riski azalmış oluyor. Erken doğum ya da düşük riski olmadığı sürece anne adayı 36. haftaya kadar uçağa binebilir.’
HAMİLELİKTE CİNSEL İLİŞKİ ZARARLIDIR
Uzman Dr. Pınar Kadiroğulları toplumdaki yaygın inanışın aksine, hamilelikte cinsel ilişkinin bebeğe herhangi bir zarar vermediği gibi, yarattığı mekanik etkiyle rahim ağzından birtakım maddelerin salgılanmasını sağlayarak doğumu da kolaylaştırdığını belirterek, ‘Sadece anne adayının düşük ve erken doğum riski varsa cinsel hayat kısıtlanıyor. Dolayısıyla bu riski taşımayan hamilenin, rahat ettiği sürece, son haftaya kadar cinsel ilişkiye girmesinde bir sakınca yok’ dedi.
ŞEKER YÜKLEME TESTİ YAPILMASI SAKINCALI MI?
‘Şeker yükleme testinin ne anne adayına ne de bebeğe zararı vardır. Şeker yükleme testiyle vücuda alınan şekerin daha fazlası hamileler tarafından gün içinde atıştırmalıklarla tüketiliyor. Esasen tanı konulmamış diyabet hastalığı zararlıdır’ diyen Uzman Dr. Pınar Kadiroğulları şu bilgiyi verdi: ‘Tanı koyamadığımız için kontrol altına alınamayan diyabet bebeğin kalbindeciddi anomalilerden anne karnında ani ölümlere kadar pek çok olumsuz tabloya yol açabiliyor. Bu nedenle doktorun bireysel olarak çıkaracağı risk skalasına göre, anne adayı için belirlenen hamileliğin erken haftalarında, ek risk faktörleri yoksa hamileliğin 24-28. haftaları arasında mutlaka şeker taraması yapılması gerekiyor.’